ويكيبيديا

    "يقول إنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söylüyor
        
    • olduğunu söyledi
        
    Sizi görmek için buralarda olduğunu söylüyor. Open Subtitles وهو يقول إنه كان في الطريق ليراكِ، هل هذا صحيح ؟
    Babam ayıp yerinin "uf" olduğunu söylüyor. Open Subtitles أبي يقول إنه هاييني حسناً يكفي مشاهدة التلفاز
    O saatte evde yatağında olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول إنه كان نائماً في منزله عند وقوع الجريمة
    - Stan Grossman teklifini inceledi. Hoş olduğunu söyledi. Open Subtitles ستان غروسمان درس اقتراحاتك وهو يقول إنه جيد
    -O Big Red ile iyi olduğunu söyledi. -Ve sende inandın? Open Subtitles ـ إنه يقول إنه جيد مع الأحمر الكبير ـ وأنت تصدق هذا ؟
    Vincent Shore Club'da yakaladık. Tatilde olduğunu söylüyor. Open Subtitles التقطت فنسنت هنا في شاطئ نادي . يقول إنه في إجازة.
    Buna inanamıyorum. Doğu Hava Tapınağı'nda yaşayan bir adam varmış. Bir Guru olduğunu söylüyor. Open Subtitles لا أصدق ، هناك رجل يعيش في معبد الهواء الشرقي ، يقول إنه مرشد روحي
    İçeri girmek istiyor. Baban olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول إنه والدك هل عليّ وضعه على القائمة؟
    Otopsi sonucu henüz çıkmadı, ama hislerim bunun cinayet olduğunu söylüyor. Open Subtitles نتائج التشريح لم تخرج بعد، لكن حدسي يقول إنه قُتِل.
    Bir Rus. FSB'den olduğunu söylüyor ama başka bir şey söylemiyor. Open Subtitles يقول إنه رجل أعمال ولكن لا يريد أعطائنا المزيد.
    Bazıları bunun kadim bir savaşta kırılan meşhur bir silah olduğunu söylüyor. Open Subtitles البعض يقول إنه سلاح عظيم كُسر في معركة القديمة
    İsimleri hatırlamanın beyin hücrelerini ziyan etmek olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول إنه أهدار لخلايا الدماغ أنّ تقوم بتذكير الأسماء.
    Mil sayacının çıkış kaydıyla tutarlı olduğunu söylüyor. Open Subtitles تيلفور" يقول إنه وفقاً لسجل المغادرة" فعدّاد المسافات متطابق
    Harry bu fiılmin 300 spartalı'nın ucuz bir kopyası olduğunu söylüyor. Open Subtitles حسنا ... هاري يقول إنه شاهد في الاخبار ان فلم 300 هو من اكثر الافلام انحدارا
    Gezegenin olasılık haritası olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول إنه خريطة احتمالية للكون.
    Yakaladığı şeyin tamamen şans olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول إنه كان حظاً خالصاً أنه وجد شيئاً.
    Fayans işinde olduğunu söyledi ama bundan emin değilim. Open Subtitles ‏‏يقول إنه يعمل في مجال البلاط، ‏ولست متأكداً من ذلك. ‏
    Lord Henry onun Mısır'ın 73 tanrısından birisi olduğunu söyledi. Open Subtitles إن لورد " هنري " يقول إنه أحد الآلهة ال 73 العظيمة لمصر ألا يخيفك ؟
    Lakin Featherstone tanıştığı en yetenekli palavracılardan biri olduğunu söyledi. Open Subtitles لكن (فاثرستون) يقول إنه أحد المزودين الأبرع الذين قابلهم يوماً
    Emlakçı bekar olduğunu söyledi. Open Subtitles و " السمسار العقاري " يقول إنه أعزب
    Hayır, özel olduğunu söyledi. Open Subtitles لا, يقول إنه أمر شخصي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد