Yapmak zorunda olduğunu düşündüğü bir şey yapıyor. | Open Subtitles | انه يقوم بشيء اندفاع سلوكي يشعر انه مجبر على فعله |
Pek bir şey yapıyor gibi görünmüyordu ama, yaptı. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه يقوم بشيء ما، لكنه... فعل. |
35 sokak çalgıcısı, bir şeyler çalıyor. 34 bir şey, bir şeyler yapıyor. | Open Subtitles | "35مؤد شوارع يمارس عمله، 34شيء يقوم بشيء ما" |
İş için bir şeyler yapıyor. | Open Subtitles | يقوم بشيء لأجل العمل |
Birini iyi bir polis sanırken kalkar olmadık bir şey yapar. | Open Subtitles | يحسب المرء أنّ أحدهم شرطيّ صالح ثمّ... يقوم بشيء ما |
Gevşek karo. Birisi bu konuda birşey yapmalı. | Open Subtitles | أرضية سيئة شخصاً ما عليه أن يقوم بشيء حيال ذلك |
Ama eminim Lord Hazretleri isterse bir şeyler yapabilir. Neden? | Open Subtitles | لكن بالتأكيد، إن قام سعادته بطلبه فلابد من أن يقوم بشيء |
Daima, gizlemek için tek bir şey yapıyor. | Open Subtitles | دائماً يقوم بشيء ليخفي شيء آخر |
Ya da başka bir insan için muhteşem bir şey yapıyor. | Open Subtitles | او انه يقوم بشيء مذهل لانسان أخر |
Her defasında farklı bir şey yapıyor. | Open Subtitles | يقوم بشيء مختلف في كل مرة |
Onunla garip bir şeyler yapıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد انه يقوم بشيء غريب بها |
Ya Noel Baba'nın işine el attı yada yasadışı bir şeyler yapıyor. | Open Subtitles | إما أنه يخطط للإستيلاء ...(على ورشة (سانتا أو أنه يقوم بشيء غير قانوني... |
Kim böyle bir şey yapar? | Open Subtitles | من يقوم بشيء كهذا ؟ |
Birkaç senede bir Harry benimle görüşmek için çılgın bir şey yapar ama ona hiç şans vermedim. | Open Subtitles | كل بضعة سنوات, (هاري) يقوم بشيء جنوني كمحاولة في مواعدتي -لكن لم أمنحه الفرصة أبدا |
Gevşek karo. Birisi bu konuda birşey yapmalı. | Open Subtitles | أرضية سيئة شخصاً ما عليه أن يقوم بشيء حيال ذلك |
Onu etkisiz hale getirmeye çalıştığımızı anlarsa o çaresizlikle bir şeyler yapabilir. | Open Subtitles | إن أدرك أننا نحاول النيل منه، قد يقوم بشيء مستميت |