O bir yalancı. bize yalan söylüyor, dostum. O bize yalan söylüyor. | Open Subtitles | إنه كاذب ، إنه يكذب علينا ، يا رجل إنه يكذب علينا |
- Bana sorarsanız, Londra'dan ayrıldığımızdan beri Ratcliffe bize yalan söylüyor. | Open Subtitles | لو سالتنى فراتكليف يكذب علينا منذأنغادرنالندن. |
O adam O'ydu işte. İşin kötü kısmı biri bize yalan söylüyor. | Open Subtitles | هذا ما هو عليه هذا الرجل السيئ بالأمر أن احدهم كان يكذب علينا |
Görünen o ki bunca yıldır bize yalan söylüyormuş bizi ayrı tutmak için ilişkide olduğumuzu söylüyormuş. | Open Subtitles | تبين أنه كان يكذب علينا طوال تلك السنين يختلق علاقات لنا ليفرق بيننا |
Joe Tobin bize yalan söylüyormuş. | Open Subtitles | جو توبن كان يكذب علينا هل تأكدت من هذا ؟ |
Ya bu adam bize yalan söylüyor ya da kiminle evlendiğinden haberi bile yok. | Open Subtitles | رقم ضمانها الاجتماعي إما أنه يكذب علينا أو لا يعرف زوجته |
bize yalan söyledi. Bunca zaman bize yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد كان يكذب علينا كان يكذب علينا طوال الوقت |
Sadece sorgulamaları hafifletmek için bize yalan söylemezdi. | Open Subtitles | انه لن يكذب علينا فقط لتقليل هذه الاستجوابات |
bize yalan söyleyip paraları diğer müşterilere akıtıyordu. | Open Subtitles | يكذب علينا و يسرق اموالنا ليقول للعملاء الاخرين |
İşte şimdi yeniden karşımıza çıktı ve her zaman ki gibi... bize yalan söylüyor... kafamızı karıştırıyor ve elimizdeki şansı... kullanarak kazandıklarımızı çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وها قد عاد ليسيطر علينا ثانية ليفعل ما هو من طبيعته أن يكذب علينا ويربكنا ويسرق منا ما حصلنا عليه بعرق جبيننا وما حالفنا الحظ فيه مرة في حياتنا |
bize yalan söylemedi. Bizimle hiç konuşmadı bile. | Open Subtitles | لم يكذب علينا قط لم يعترضنا قط |
BonBon, lütfen bize yalan söyleme. | Open Subtitles | بون بون، من فضلك لا يكذب علينا. |
O da bana, "Gecenin bu saatinde Goebbels'in bize yalan söylediğini mi düşünüyorsun?" dedi. | Open Subtitles | أتعتقدين أن فى ظروف كهذه ! من الممكن أن يكذب علينا (جوبلز) ؟ |
Bize hiçbir zarar vermedi. bize yalan bile söylemedi. | Open Subtitles | انه لم يؤذنا ولم يكذب علينا |
Tatlım, bu ufaklık, ilk karşılaştığımız andan itibaren bize yalan söylüyor. Hey, sen. | Open Subtitles | إنه يكذب علينا منذ قابلناه |
bize yalan söylediğine, inanmıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انه يكذب علينا |
Eğer yanımızda olursan bize yalan söyleyemez. | Open Subtitles | لن يكذب علينا لو كنت معنا |
Onlardan biri bize yalan söylüyor. | Open Subtitles | وواحد منهم كان يكذب علينا. |