Erkek kardeşin senden nefret ediyor. Bir de aşkı bulamamaktan yakınıyorsun. | Open Subtitles | أخوكِ يكرهكِ وتنحبين لعجزكِ عن إيجاد الحبّ |
Peterson'daki yükselmemi engellediğinden beri bir yanım senden nefret ediyor. | Open Subtitles | أعني بأن هناك جزء مني يكرهكِ "حين فقدت فرصتي بالترقية في "بيترسن |
Babam anlatmadı. senden nefret ediyor. | Open Subtitles | لن يفعل والدي ذلك, فهو يكرهكِ. |
senden nefret etmiyor evladım. | Open Subtitles | إنه لا يكرهكِ ياطفلتي لا يجب أبداً أن تفكري هكذا |
- senden nefret etmiyor. - Bana bağırdı. | Open Subtitles | إنه لا يكرهكِ صرخ عليّ |
Sen de yaşlanıyorsun ve kocan senden nefret ediyor. | Open Subtitles | وانتِ تشيخين وزوجكِ يكرهكِ لذا . كما تعلمين . |
Şu an senden nefret ediyor sayılır. | Open Subtitles | انّهُ يكرهكِ نوعًا ما بالوقت الراهن |
Köpeğin senden nefret ediyor. | Open Subtitles | أجل. إن كلبكِ يكرهكِ. |
Tanrı senden nefret ediyor, tamam mı? | Open Subtitles | إن الله يكرهكِ, مفهوم؟ |
Kocanı evden şutladın, oğlun senden nefret ediyor. | Open Subtitles | لقد طردتِ زوجكِ أبنكِ يكرهكِ |
Tanıdığın herkes ya öldü ya da senden nefret ediyor. | Open Subtitles | كلشخصٍتعرفينه... إمّا ميت أو يكرهكِ |
- senden nefret ediyor, diyorum. | Open Subtitles | أقول أنّه يكرهكِ |
senden nefret ediyor olmalı. | Open Subtitles | -يا للروعة. أجل، إنّه يكرهكِ تماماً . |
Anlamıyorsun. Braden senden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنّك لاتفهمين، (برايدن) يكرهكِ |
- senden nefret etmiyor. | Open Subtitles | -إنه لا يكرهكِ. |
Kimse senden nefret etmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يكرهكِ |