| İzci kızlar da benden nefret ediyor. | Open Subtitles | والان فتيات الكشافة يكرهنني ولكن الأمر هنا.. |
| Okuldaki tüm anneler benden nefret ediyor ve ben tamamen ve kesinlikle bir anne olarak başarısızım. | Open Subtitles | وكل الأمهات في المدرسة يكرهنني وانا مثالٌ واضحٌ على الأم الفاشلة |
| Kurs sorumlusu olan kadın benden nefret ediyor. | Open Subtitles | النساء اللواتي يُدرنها يكرهنني بكل تأكيد! |
| O piç İrlandalı olduğum ve babam fakir bir taşralı olduğu için benden nefret eder. | Open Subtitles | ذلك الوغد يكرهنني لأنني أيرلندي ولأن والدي كان فقيراً |
| Kadınlar benden nefret eder, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | النساء يكرهنني, أنت تعلم هذا. |
| Ama onlara bu yaptıklarım yüzünden benden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | لكن بعد ما فعلته بهنّ، فإنّهن يكرهنني. |
| O herkesten ermiş cadılar benden nefret ediyor. | Open Subtitles | هؤلاء البله يكرهنني كثيرا ولااعرف لماذا |
| Ama hepsi benden nefret ediyor. | Open Subtitles | لكن يبدو انهن يكرهنني |
| Dominikli olduğum için Ruiz benden nefret ediyor. | Open Subtitles | (رويز)، يكرهنني لأنني من الدومينيكان. |
| - Benden nefret ediyor. | Open Subtitles | - إنه يكرهنني |
| - Çünkü benden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | لأنهن يكرهنني |
| Rich yüzünden benden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | إنّهن يكرهنني بسبب (ريتش) |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 