Deniz kaplumbağalarına dalış yapıyor onları sırtüstü çevirip yumuşak karınlarını ortaya çıkarıyor alt kısımlarını yırtarak açıp etlerini paralayıp yiyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يغوصون لأسفل على السلاحف البحرية يقلبونهم لكى يكشفوا أجزائهم السفلى اللينة يمزقون أجزائهم السفلية |
O kadar zekilerse, neden ortaya çıkıp bu işi bitirmiyorlar? | Open Subtitles | لو انهم اذكياء , لما لم يكشفوا عن انفسهم وينتهوا من ذلك |
Önce suçluların yerini belirleyeceğiz, sonra ortaya çıkmalarını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنتابع العرض وسننتظرهم حتى يكشفوا أنفسهم |
Pekala, sübyancı çetesi, hepsi gözü kara, iyi kenetlenmiş, ve kesin olarak, ortaya çıkmamak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | عصابة الشذوذ هذه إنهم متهورون ومترابطون ومن الواضح أنهم سيقومون بأي شيء ليتفادوا أن يكشفوا |
Bize yardım edin ve onun bu kişilerle nasıl bağlantıya geçtiği ortaya çıkmak zorunda kalmaz. | Open Subtitles | كيف أمكنه معرفة أن اولئك المساعدين لم يكشفوا ابداً |
Şimdi, kazmaya başlarlarsa senin bağımlılığın hakkındaki gerçeği ortaya çıkarmadan önce ne kadar sürer? | Open Subtitles | إن بدأوا البحث، كم سيستغرقهم من وقت قبل أن يكشفوا الحقيقة حول إدمانك؟ |
Bunlar nasıI dünyalardı ve Dünya'nın çok küçük bir parçasını oluşturduğu Güneş Sistemi ile ilgili nelere ortaya çıkarabilirlerdi? | Open Subtitles | أيّ نوع من العوالم كانوا اولئك ؟ ماذا يمكنهم أن يكشفوا عـن النظــام الشـمـسي "التي تشكل "الأرض جزءاً صغيراً جدا منه ؟ |