Onu, evine dinleme cihazı koyduğunu bilecek kadar iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أعرفها جيداً بما يكفي لمعرفة بأنك كنت تتصنت على منزلها |
Sokrates, hicbir sey bilmedigini bilecek kadar bir alim adam. | TED | سقراط، وهو رجل بلغ من الحكمة ما يكفي لمعرفة انه لا يعرف شيئا. |
Bunu kolaylıkla yapabileceğimizi bilecek kadar bilgiye sahibiz. | TED | نحن نعرف ما يكفي لمعرفة أنه يمكننا أن نفعل ذلك بسهولة. |
Benimle konuşmak zorunda olmadığını bilecek kadar zeki biri mi? | Open Subtitles | هل هو ذكي بما يكفي لمعرفة أنه غير مضطر للحديث ؟ |
Ayrıca, gerçekleri öğrenecek kadar büyüdü. | Open Subtitles | وهو كبير بما يكفي لمعرفة الحقيقة |
Robin, sen Barney'yi uyandırıp gizli malzemeyi öğrenecek kadar ayık tut. | Open Subtitles | (روبـن) أيقظي (بارنـي) بما يكفي لمعرفة المكون السريّ |
Ne yapacağımı bilecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | حسنا، أنا كبيرة بما يكفي لمعرفة ما يجب فعله |
Bazı fedakârlıklar yapılması gerektiğini bilecek kadar akıllısın. | Open Subtitles | أنتِ تلمعين بما يكفي لمعرفة أنه هناك تضحيات معينة يجب أن تقدم |
Bunu bilecek kadar zeki ama polis merkezinde bir polise silah çekecek kadar aptal. | Open Subtitles | حسنا,إذن هو ذكي بما يكفي لمعرفة هذا لكن غبي بما يكفي لأن يشهر سلاحا على شرطي في مركز شركة؟ |
Botun arkasını delmenin daha hızlı gitmesini sağlayacağını bilecek kadar çok film izledim. | Open Subtitles | و لكنني شاهدت أفلاماً بما يكفي لمعرفة أن خرق مؤخرة مركب يجعله يتحرك بشكل أسرع |
Babanın kapalı kapılar ardında neler yaptığını bilecek kadar akıllıyım. | Open Subtitles | ذكي بما يكفي لمعرفة ما الذي فعله أبوك في الأماكن المغلقة |
Bir şeyin bok olup olmadığını bilecek kadar da uzun zamandır içindeyim. | Open Subtitles | وعشت ما يكفي لمعرفة الأشياء عندما تتدهور |
Onu, evini böcekle dinlediğini bilecek kadar iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أعرفها جيداً بما يكفي لمعرفة بأنك كنت تتصنت على منزلها |
Bunu bilecek kadar bilgili oldugumu sanmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما إذا كنت تعرف ما يكفي لمعرفة. |
Bunun bir şey değiştirmeyeceğini bilecek kadar şey görmedin mi? | Open Subtitles | ألم ترَ ما يكفي لمعرفة أن هذا لا يهم؟ |
Asıl adının Ken McCarthy olduğunu bilecek kadar. | Open Subtitles | " بما يكفي لمعرفة أن إسمه الحقيقي " كين ماكارثي |
IBJ'in bizi Vietnam'a yollayacağını bilecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | " كبير بما يكفي لمعرفة أن " جونسون " كان سيرسلنا إلى " فيتنام |
Neye karşı olduklarını bilecek kadar iyi biliyorum. | Open Subtitles | ما يكفي لمعرفة ما هم بصدده |