Bilmenizi isterim ki kolay olmayacak ve benim için de kolay değildi, çünkü pek çok zorlukla karşılaştım. | TED | أريد أن أخبركم بأنه لن يكون من السهل، ولم يكن الأمر سهلاً بالنسبة لي، لأني واجهت الكثير من العقبات. |
Evet ama sana karşı sürekli nazik olmak pek kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً , حتى أكون لطيفة معه دائماً |
Ama yanlış anlama suçlandığım şey yüzünden çıkartılmak kolay değildi ilk başta. | Open Subtitles | لا تفهمني خطأ لم يكن الأمر سهلاً في البداية الطرد و التهمة التي أتهمتُ بها |
Ama açlığı nasıl çözebileceğimizle ilgili anlatım ve düşünce sürecini değiştirmek düşündüğüm kadar kolay olmadı. | TED | لكن لم يكن الأمر سهلاً كما توقعت لتغيير الحكاية المروية وعملية التفكير حول الطريقة التي تحل مسألة الجوع. |
kolay olmadı, ama nedenini söylemeden bu numarayı aldım... | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً , لكنن حصلت على الرقم من دون أن أخبرهم عن السبب |
kolay olmadı, ama Führer'le mutlaka konuşmalıyım. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً لكنّي يجب أن أتكلّم مع الفوهرر |
kolay olmamıştı. Bu iş bitene kadar bir çok vampir onun ellerinde ölmüştü. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً,لكن العديد من مصاصى الدماء ماتوا على يديه |
kolay değildi, fakat avukatlarım onları bu iyiliğim konusunda ikna ettiler. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً ولكن محاميَّ أقنعهم على رد المعروف |
Bu onun için kolay değildi. Hem o da çok kızgın. İhanet edilmiş hissediyor. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً عليها، كانت غاضبة و تشعر بالخيانة |
Oldu. Pek kolay değildi. | TED | سيرينا: نعم، ولم يكن الأمر سهلاً. |
kolay değildi. | Open Subtitles | لَم يكن الأمر سهلاً لكنّنا تجاوزناه |
- kolay değildi, ama yemek bulduk.. - - Hayır, hayır. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً ...لكننا وجدنا طعاماً تحت الأرض |
kolay değildi ama atlatacaktır. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً ولكنه سيكون بخير |
Evet, kolay değildi. | Open Subtitles | أجل، و لم يكن الأمر سهلاً دائماً. |
Onun için de kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً عليه أيضاً. |
kolay olmadı, ama Führer'le mutlaka konuşmalıyım. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً لكنّي يجب أن أتكلّم مع الفوهرر |
kolay olmadı.Gerçek okul danışmanını aradım ve bunun bir eşşek şakasın olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً ولكن مرشد المدرسة الحقيقي اتصل وأخبرهم أن ما حصل مجرد خدعة |
kolay olmadı, ama bekledik. Çünkü güçlüydük. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً ، ولكننا إنتظرنا لأننا كنا أقوياء |
Evet, kolay olmadı ama Eski'lerin veri tabanına tam erişim sağladığımızdan bu yana işler iyiye gitmeye başladı. | Open Subtitles | حسناً لم يكن الأمر سهلاً ولكن الأمور تتحسن منذ وضعنا أيدينا على قاعده بيانات القدماء |
Bu bizim için hiç de kolay olmadı ama sonunda annesi için üzülüp, ağlamayı kesmişti. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً لكنه توقف اخيراً عن النواح على والدته |
- Ama bu kolay olmadı çünkü alan bir çamur düzlüktü. | Open Subtitles | خذوا نفساً ،ولم يكن الأمر سهلاً إذ كانت المنطقة طينية |
Çünkü Aaron'ın ikinci kez geri gelmesi çok kolay olmamıştı. | Open Subtitles | لأنه عندما عاد آرون في المرة الثانية، لم يكن الأمر سهلاً |