Aslında, 30. doğumgünüm o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | في الحقيقة .. عيد ميلادي الثلاثين لم يكن بذلك السوء |
Yapma, o kadar da kötü değildi. Hem başka kim yapardı ki bunu benim için? | Open Subtitles | هيا, لم يكن بذلك السوء, و هل هناك شخص أخر سيفعل أكثر من هذا لأجلي؟ |
Kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | , أعلم كيف يبدوا ذلك لكنه لم يكن بذلك السوء |
Biraz korkunç gözüküyordu, ama O kadar kötü değildi. | Open Subtitles | كانمظهرهمخيفا، لكنه لم يكن بذلك السوء |
Hadi ama, şovun O kadar kötü değildi. | Open Subtitles | .بربك, إن المسلسل لم يكن بذلك السوء |
Pekala, ne biliyor musun, O kadar kötü olmadığına eminim, gerçekten. | Open Subtitles | متأكد أنه لم يكن بذلك السوء, حقاً |
Pekala, ne biliyor musun, O kadar kötü olmadığına eminim, gerçekten. | Open Subtitles | متأكد أنه لم يكن بذلك السوء, حقاً |
Bebeğim, Lemon. o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | عزيزتي ليمون، لم يكن بذلك السوء. |
O kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | في الحقيقة، العرض لم يكن بذلك السوء |
O kadar da kötü değildi, değil mi? | Open Subtitles | رأيتي, لم يكن بذلك السوء , أليس كذلك ؟ |
Pro o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | العملاق الأحترافي لم يكن بذلك السوء |
O kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | لم يكن بذلك السوء |
O kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | حقا لم يكن بذلك السوء |
O kadar da kötü değildi. Sadece-- | Open Subtitles | حسناً، هذا لم يكن بذلك السوء و... |
- O kadar kötü değildi. Evet, dürüst olalım. | Open Subtitles | حسنا,لم يكن بذلك السوء |
Üzülme, O kadar kötü değildi. | Open Subtitles | ، لا تقلقي لم يكن بذلك السوء |
- O kadar kötü değildi canım. | Open Subtitles | - لم يكن بذلك السوء |