Fakat bu kez yalnız değildi, ve mutluydu. | Open Subtitles | ولكن هذة المرة لم يكن بمفرده وكان سعيداً |
Ama yalnız değildi. Evde başka biri daha vardı. | Open Subtitles | لم يكن بمفرده, احد ما كان معه. |
Ne yazık ki ahırda yalnız değildi. | Open Subtitles | ولسوء الحظ لم يكن بمفرده في الحضيرة abdo780 |
Ne yazık ki ahırda yalnız değildi. | Open Subtitles | - [ Clucking ] للأسف لم يكن بمفرده في الحظيرة [ Shouts ] |
Taş ocağındaki adamın yalnız olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن المجرم لم يكن بمفرده في المقلاع |
Yani, Tom dün akşam yalnız değildi. Benimle birlikteydi. | Open Subtitles | أعنى , (طوم ) لم يكن بمفرده الليلة الماضية لقد كان معى |
Ama yalnız değildi. | Open Subtitles | ولكنِه لم يكن بمفرده. |
O yalnız değildi | Open Subtitles | لم يكن بمفرده |
İşte o zaman, yalnız olmadığını öğrendik. | Open Subtitles | ..هناك عرفنا. إنه لم يكن بمفرده. |
yalnız olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | حسناً , يقول بأنه لم يكن بمفرده |