Pekala, çok da kötü değildi. Katılıyorum. Korkunçtu. | Open Subtitles | ـ حسناً، هذا لم يكن سيء للغايه ـ نعم، لقد كان مريع |
Bütün günü seninle geçirdim, aynı havayı soluduk falan, o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | انا كنت افكر، لقد قضيت طوال اليوم معكِ اتنفس من نفس الهواء وكل شيء.. وذالك لم يكن سيء كثيرا |
Ama o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | أنه منتجع . لكنه كما تعلم لم يكن سيء حقاً |
Senin gibi bir sıska için hiç fena değildi. | Open Subtitles | ... هذا لم يكن سيء لصاحب الجلد الناعم |
Senin gibi bir sıska için hiç fena değildi. | Open Subtitles | ... هذا لم يكن سيء لصاحب الجلد الناعم |
O kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | حسناً، هو لم يكن سيء لهذه الدرجه. |
Gurur duymadığım pek çok şey yaptım ve onlara geri dönmek de istemiyorum ama o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | ... فعلت أشيـاء كثيـرة لست فخـورة بهـا و لا أريد العودة لهذا , لكن الأمـر لم يكن سيء بالكليـة |
Okuldan kovulmak o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | علي أن أقول لكم، أن تنحظر لم يكن سيء |
Bu o kadar kötü değildi. | Open Subtitles | حسناً , هذا لم يكن سيء جداً |
- O kadar da kötü değildi. - Sahi mi? | Open Subtitles | إنه لم يكن سيء للغاية. |
Gördün o kadar kötü değildi değil mi? | Open Subtitles | أترين هذا لم يكن سيء,صحيح؟ |
O kadar fena değildi. | Open Subtitles | إنه حقاً لم يكن سيء |
fena değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن سيء جدا, اليس كذلك? |