Robert Burns kolay tuzak kurulacak biri değildi. | Open Subtitles | روبرت بيرنس لم يكن شخصاً صعب تعقبه |
Kabul edelim ki, çok mutlu biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن شخصاً سعيداً ، لنواجه هذا الأمر. |
Sadece aşağılanan veya telefonu açmayan biri değildi, aksine o da aşağı kalmıyordu. | Open Subtitles | لم يكن شخصاً عادياً و الذي إما انهار... , أو توقَّفَ عن الإجابة على الهاتف, لقد كان شاب يرد بصياح. |
Senin benim gibi bir insan değildi. | Open Subtitles | أنه لم يكن شخصاً مثلي و مثلكِ |
Nelson insan değildi. | Open Subtitles | نيلسون .. لم يكن شخصاً .. |
Araştırdığımız kurban ölmeye hazırlanan birisi değildi. | Open Subtitles | الضحيّة الذي كنّا نُحقق بأمره لمْ يكن شخصاً مُستعداً للموت. |
Dave Hall. Sıradan devre dışı bırakılmış birisi değildi. | Open Subtitles | إنه لم يكن شخصاً عادياً من تم ضربه |
Ya sadece bir kişi değilse? Ya iki kişi birdense? | Open Subtitles | ماذا لو لم يكن شخصاً ماذا لو كان شخصين؟ |
Çevresi kötüydü ama kendisi değildi. | Open Subtitles | ،كان يرافق أناس سيئين لكنه لم يكن شخصاً سيئاً أبداً |
Umarım değer verdiğin biri değildi hayatım. | Open Subtitles | آمل أنّه لم يكن شخصاً عزيزاً عليكِ |
Oh, babam, o çok da hoş biri değildi. | Open Subtitles | أوه، أبي، هو لم يكن شخصاً لطيفاً. |
Peter pek iyi biri değildi. Anne! | Open Subtitles | بيتر" لم يكن شخصاً لطيفاً |
Snart meta-insanlardan biri değildi. Bir tür silahı vardı. | Open Subtitles | (سنارت) لم يكن شخصاً خارق! |
İyi bir insan değildi. | Open Subtitles | لم يكن شخصاً جيداً جداً |
Homer Amca normal bir insan değildi. | Open Subtitles | العم (هومر) لم يكن شخصاً عادياً. |
Sıradan devre dışı bırakılmış birisi değildi. | Open Subtitles | إنه لم يكن شخصاً عادياً من تم ضربه |
Ama kötü birisi değildi. | Open Subtitles | لكنه لم يكن شخصاً سيئاً. |
Ya sadece bir kişi değilse? Ya iki kişi birdense? | Open Subtitles | ماذا لو لم يكن شخصاً ماذا لو كان شخصين؟ |
Çevresi kötüydü ama kendisi değildi. | Open Subtitles | ،كان يرافق أناس سيئين لكنه لم يكن شخصاً سيئاً أبداً |