Bu çok hoş. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
Çok tatlısın. Bunu yapmak zorunda değildin. Sorun değil. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
Ama Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، لم يكن عليك فعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك |
Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك |
Biliyorsun, Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | أتعلم، لم يكن عليك فعل ذلك |
Gavin, Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | (جافن) لم يكن عليك فعل ذلك |
- Brody, Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك (برودي) |
Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك |
Aman Tanrım. Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | يا إلهي , لم يكن عليك فعل ذلك |