İşe yaraması için bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لينجح الأمر |
İşe yaraması için bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لينجح الأمر |
bunu yapmak zorunda değildin. Bu harika. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا ، هذا رائع |
- zahmet etmene hiç gerek yoktu ya-- - Hayır, yapmak istiyorum. | Open Subtitles | اوه , لم يكن عليك فعل هذا - لا أنا اود فعله - |
Boğulduğunuzu biliyorum Ve yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أعرف أنّكم غارقون في العمل. لم يكن عليك فعل هذا. |
Bunu yapmasan da olurdu, biliyorum ve bunun için minnettarım. | Open Subtitles | أعلم إنه لم يكن عليك فعل هذا. أنني أقدر ذلك. |
bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا |
Lemon, bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | ليمون , لم يكن عليك فعل هذا |
Benim için bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لأجلي |
Skipper, bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | سكيبر), لم يكن) عليك فعل هذا |
Oh, zahmet etmeseydin. | Open Subtitles | أوه، لم يكن عليك فعل هذا. |
zahmet etmenize hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا |
Bunları yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا |
- Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا كله |
Bunu yapmasan da olurdu. | Open Subtitles | أعلم إنه لم يكن عليك فعل هذا. |