Burada, zulme uğradığımız, gerçek mizacımızı sakladığımız bu yerde tıkılıp kalmak zorunda değildik. | Open Subtitles | لم يكن علينا البقاء هنا عندما كنا مضطهدين عندما كان علينا إخفاء ماهيتنا |
Otizm davranışlarının iki yaşına gelince ortaya çıkmasını beklemek zorunda değildik. | TED | لم يكن علينا أن ننتظر سلوك التوحد للظهور في السنة الثانية من الحياة. |
Yaptığına inanamıyorum. Şimdi içeri hiç giremeyeceğiz. | Open Subtitles | انا لا اصدق انك فعلتى ذلك - والان لم يكن علينا ان ندخل الى هنا - |
Onu oraya hiç koymamalıydık. | Open Subtitles | لقد كنت مُحقاً لم يكن علينا أن نضعه هناك أبداً |
Gitmene asla izin vermemeliydik. Bundan böyle, dedikodularımı kötülük yerine, iyilik olarak kullanacağım. | Open Subtitles | لم يكن علينا أن ندعك تذهبي أبداً من الآن سأستخدم نميمتي في الخير بدلاً من الشر |
Hayır, yapmamalıydık ama yaptık. Bu çocuklar hep böyle yapıyor. | Open Subtitles | كلا، لم يكن علينا أن نفعل ما فعلناه ولكن ذلك ما يفعله هؤلاء الرجال |
Bak, duruşmada bunu delil dışı bırakmıştık ve hiç sormak zorunda kalmamıştık: | Open Subtitles | أنظر , لقد استبعدنا هذا في محكمة الدولة لذا لم يكن علينا أن نسأل هذا من قبل |
Hayatımı kurtardığın için teşekkürler ama oraya gitmek zorunda değildik. | Open Subtitles | شكراً أنقذت حياتي لكن لم يكن علينا أن نخرج |
Narkotik'te bu koca adam ayakkabılarını giymek zorunda değildik. | Open Subtitles | لم يكن علينا ان نرتدي هذه الأحذية الكبيرة في وحدة المخدرات. |
Bunu riske atmak zorunda değildik. | Open Subtitles | لم يكن علينا ان نخاطر |
- Gelmek zorunda değildik. | Open Subtitles | -لم يكن علينا الذهاب . |
Seni içeri hiç almamalıydık En başta- | Open Subtitles | لم يكن علينا أن نأخذك من البداية |
Mahzeninize el koymamalıydık. | Open Subtitles | لم يكن علينا أخذ قبوكم. |
Onlara yiyecek ve su vermemeliydik. | Open Subtitles | لم يكن علينا اعطائهم الطعام والماء |
Bizi iknâ etmenize asla izin vermemeliydik. | Open Subtitles | لم يكن علينا ترككم تقنعونا بهذا. |
Belki de bunu yapmamalıydık ama kendine bunu yapmana seyirci kalamıyoruz. | Open Subtitles | انظري ربما لم يكن علينا فعل هذا ولكننا لاا نستطيع مشاهدتك وانتي تفعلين هذا بنفسك |
O sözleşmeyi imzalamadan döllenme işlemenini yapmamalıydık. | Open Subtitles | لم يكن علينا التخصيب قبل توقيع العقد |
Barcelona'da dans ettiğimizde böyle bir saçmalığa katlanmak zorunda kalmamıştık. | Open Subtitles | لكن لم يكن علينا تحمل هذا (الهراء عندما رقصنا في (برشلونة |