ويكيبيديا

    "يكن لديكم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yoksa
        
    • yoktu
        
    Şimdi, sanıyorum ki çoğunuz neden bahsettiğimi anlıyorsunuz, ancak eğer Tourette sendromunuz yoksa, belki de kavrayamadığınızı düşünüyorsunuz. TED أتصورُ الآن أن معظمكم يفهمُ ما أقوله، لكن إن لم يكن لديكم متلازمة توريت، ربما تعتقدون أنكم لا تستطيعون فهمه.
    Eğer söyleyeceğiniz birşey yoksa, Sevgilimi buraya çağırmak istiyorum. Open Subtitles إذا لم يكن لديكم شيء لتقولونه دعونا نأخذ استراحة.
    Sizin için mahsuru yoksa kimliklerinizi görebilir miyim? Open Subtitles لو لم يكن لديكم مانع أريد الإطلاع على تحقيق الشخصية
    Üzerine doğrultulanlar otomatik silahlar. Senin zamanında bunlardan yoktu. Open Subtitles تلك أسلحةَ آلية لم يكن لديكم منها في عصرك
    O zamanlar çok paranız yoktu, huh? Open Subtitles لم يكن لديكم الكثير من الاموال في ذلك الوقت اليس كذلك؟
    Zaten paranız yoksa muhtemelen sizi öldürürler! Open Subtitles إن لم يكن لديكم المال الكافي من المحتمل أن يقتلونكم.
    Eğer şüpheniz yoksa, sizler de benim yaptığımı yapın! Open Subtitles و إذا لم يكن لديكم شك إذن أفعلوا كما أفعل
    Ama beyler isimleriniz listede yok, ve davetiyeniz yoksa buraya giremezsiniz. Open Subtitles أسمائكم ليست في القائمة وإذا لم يكن لديكم دعوة لا يمكنكم الدخول
    Paranız yoksa bir ceza daha var. Open Subtitles إذا لم يكن لديكم أي أموال ، لدينا عقوبة أخرى.
    Yanınızda yoksa, sola geçin. Open Subtitles ان لم يكن لديكم واحدة يجب ان تنتقل الى الجزء الايسر
    Baylar bu tarafa! Mahsuru yoksa. Open Subtitles أيها الشباب تعالوا هنا إذا لم يكن لديكم مانع
    Eğer kalacak yeriniz yoksa, benim evime gelin. Open Subtitles إن لم يكن لديكم مكان للأقامة فتعالى لمنزلي
    yoksa bulduklarınız mahkemede kullanıImaz. Tabii, olası bir sebep varsa başka. Open Subtitles لأن إن لم يكن لديكم, لا شيء ستجدونه سيقبل في المحكمة, إلا إذا كان لديك سبباً قوياً
    Peki sizin orda aşk yoksa, var olduğunu nerden biliyorsun? Open Subtitles إذا لم يكن لديكم حب كيف تعرفين أنه موجود؟
    Dinle , eğer hiç s.kik ilacınız yoksa, Evimden S.tir olup gidin, tamammı? Open Subtitles إسمع, إن لم يكن لديكم دواء فاخرجوا من منزلي, حسنا ؟
    Başka bir şey yoksa işime döneyim. Open Subtitles ومالم يكن لديكم شيء آخر أريد حقاً العودة إلى عملي
    Hey, sizin vaktiniz yoksa, ben yaparım. Open Subtitles أن لم يكن لديكم وقت لفعلها , أستيطع القيام بها
    Sana geldiler ve sen onlara, "merak etme, başka şansın yoktu" Open Subtitles اتوا اليك وانت قلت لهم لاتهتموا لم يكن لديكم الخيار تابعوا حياتكم
    Eski karın ve sen madem bakacak zamanınız yoktu niye yaptınız ki onu? Open Subtitles لماذا قمتَ أنتَ و زوجتكَ السابقة بأنجابه أذا لم يكن لديكم الوقت للعناية به ؟
    Şayet tutuklama emriniz yoksa, ki yoktu ve cinayetin failinin müvekkilim olduğuna dair makul bir şüpheniz yoksa, ki yoktu sorabilir miyim niçin onu tutuklayıp sonra da sokakta tartaklamak için yedi tane polis memuru gönderdiniz? Open Subtitles لذا ، في حال إذا لم يكن لديكم مذكرة أعتقال وهي ليست معكم وليس لديكم أي شك معقول
    Birkaç saniye dikkatle düşündükten sonra "Kağıt mı yoktu?" TED وبعد ثانية او اثنتين اجابت مباشرة "ربما لم يكن لديكم الورق"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد