Bütün ikizler gibi onları da birbirinden ayırmak kolay değildi. | Open Subtitles | ، و مثل جميع التوائم لم يكن من السهل فصلهم |
Oyun parkında olduğu gibi kimin kim olduğunu anlamak hep kolay değildi. | Open Subtitles | وكما في الساحة تماماً، لم يكن من السهل دوماً معرفة مَن يكون. |
Gerçek kimliğimi sana açıklamak benim için kolay değildi bunu yaptım çünkü sana güvendim o üniformanın altındaki gerçek sana güvendim. | Open Subtitles | لم يكن من السهل علي أن أريكي من أنا حقاً لكني فعلتها لأني أثق بكي ومن أنت حقأً تحت هذا الزي |
Bu çalışmaya başladığımda, kadınları katılmaları için ikna etmek pek kolay olmadı. | TED | منذ أن بدأت هذا العمل، لم يكن من السهل إقناع النساء بالتعاون. |
Ona bir şeyler anlatabilmek her zaman pek kolay olmuyor farkındayım. | Open Subtitles | أعلم أنه لم يكن من السهل لجعلها ترى الأشياء باتجاه معين |
Bu numarayı almak kolay olmadı ama bu sana pahalıya patlayacak. | Open Subtitles | لم يكن من السهل الوصول لهذا العدد لكن هذه المكالمة ستكلفك |
Bu saflarda erkek toplantılarına girmeye çalışmak kolay değildi. | TED | لم يكن من السهل الوقوف ضمن تلك الصفوف في محاولة الولوج إلى اجتماعات الرجال. |
Nahoş bir şey ise, Stalin'e iyi bir tavsiye vermek kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن من السهل إسداء نصيحة جيدة "لستالين إذا لم تكن مستساغة |
Tom için oraya gitmek kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن من السهل على توم أن يأتي بهم الى هناك. |
Bu çok klişe. - Benim için bunu söylemek kolay değildi. | Open Subtitles | هذه الكلمة خارجة من اعماقك لم يكن من السهل علي ان اقولها |
Kisame ile sualtında yol almak kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن من السهل تبديل الأماكن مع كيسامي تحت الماء |
Başta kolay değildi ama daha sonra okul masrafını çıkarmaya başladı. | Open Subtitles | لم يكن من السهل أن أنهي ذلك التعارف في البداية و لكن و لكن سرعان ما بدأت المدرسة بدفع الأجرة لي |
Bu anormal derecede sakin tutumuma rağmen gelip senden böyle bir şey istemek benim için kolay değildi. | Open Subtitles | ..أتعلمين,بالرغم من سلوكي الهادئ بشكل غريب لم يكن من السهل علي أن آتي الى هنا وأطلب شيئا كهذا منكِ |
Anti depresan görevi yapmak hiç de kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن من السهل أن أكون مضاد بشري للإكتئاب. |
Yatırımcılar bunları devralıp yıktı. Ancak mevcut kiracıları çıkarmak o kadar kolay değildi. | Open Subtitles | انتكستالأمور،تفكّكوا،رغم منذلك ، لم يكن من السهل إخراج السكان الحاليين |
Burada kalmak pek kolay olmazdı. | Open Subtitles | لم يكن من السهل لها أن تبقي هنا كثيرا |
Kazanması pek kolay olmayan güvenini. | Open Subtitles | وهي بالمناسبة ثقة لم يكن من السهل كسبها |
Onun elinden almak o kadar da kolay olmadı. | Open Subtitles | أؤكد لكِ, لم يكن من السهل أن أنتزعهم من بين يديها |
Buraya gelmek benim için hiç kolay olmadı. | Open Subtitles | لم يكن من السهل بالنسبة لي ان آتي الى هنا. |