ويكيبيديا

    "يكن يعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilmiyordu
        
    • haberi yoktu
        
    • bilmiyor
        
    • bilmiyormuş
        
    • bilmezdi
        
    • bilemezdi
        
    • bilmiyorsa
        
    • farkında değildi
        
    Şimdi, varsayalım ki, katil onun Bay Baxendale olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles والآن افترض ان القاتل لم يكن يعرف انه السيد باكسيندال
    Sorun şu ki; ...aslında benim hakkımda hiçbir şey bilmiyordu. Open Subtitles المشكلة هي أنه فعلاً لم يكن يعرف أي شي عنّي
    Yapay zekâ, insanların yaptığını gördüğü bu şeyi kopyalaması gerekmediğini bilmiyordu. TED لم يكن يعرف الذكاء الاصطناعي أنه لم يكن من المفترض أن ينسخ هذا الشيء بالتحديد حيث كان يرى البشر يفعلون.
    Başyargıç, savunmanın bu bilgiden haberi yoktu. Open Subtitles سيادة رئيس المحكمة. الدفاع لم يكن يعرف اى شيىء عن هذه المعلومات
    Ama bunun bir enfeksiyon mu yoksa kötü beslenmeyle mi ilgili olduğunu bilmiyor. TED ولم يكن يعرف ان كانت إلتهابا.. أم الامر متعلق بسوء التغذية
    Atkins onu öldürmüş ancak cebinde bir servet yattığını... asla bilmiyormuş. Open Subtitles قام أتكينس بقتله و لم يكن يعرف بوجود ثروة في جيبه
    Karşısında ikizlerin olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن يعرف ان هناك توأم, كل ما كان يعرفه, هو
    İsmail bile Tanrı'nın onu bir ulusun babası olsun diye çöle sürüklediğini bilmiyordu. Open Subtitles حتى إسماعيل لم يكن يعرف أن الله يقوده داخل الصحراء ليؤسس أمه
    İsmail bile Tanrı'nın onu bir ulusun babası olsun diye çöle sürüklediğini bilmiyordu. Open Subtitles حتى إسماعيل لم يكن يعرف أن الله يقوده داخل الصحراء ليؤسس أمه
    Dünyada bu kadar çok su olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن يعرف أن هنالك هذا القدر من الماء في العالم
    Kafasını teknisyen odasının camına dayadı, gündüz mü yoksa gece mi olduğunu bilmiyordu, sadece sonu yoktu. Open Subtitles كان جالسا عند نافذة المنزل ولم يكن يعرف ما إذا كان هذا هو الفجر أم الأصيل، لم يكن لذلك نهاية فحسب.
    Bekçinin ve çocukların orada olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles هو لم يكن يعرف بوجود الحارس، و لم يعرف بوجود الأطفال
    Sana haber verecektik, ama kimse nerede olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles كنا نود الإتصال بك , ولكن لم يكن يعرف أحداً مكانك
    Lewis henüz bilmiyordu ancak, küçük bir fikirle bankacılığı sonsuza dek değiştirmişti. Open Subtitles أترون ؟ لويس لم يكن يعرف ذلك حينها لكنه كان بالفعل غير العمل البنكي الى الأبد بـ فكرة واحدة بسيطة
    Çünkü Amerikan ordusu onların orada olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles لان الجيش الأمريكي لم يكن يعرف بأنّهم كانوا هناك.
    ..ve yemin ederim Tom silahı ateşlediğinde onun dolu olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles و لكننى اقسم عندما اطلق توم النار لم يكن يعرف ان المسدس محشو
    Seni buraya getirmek benim fikrimdi. Jordan'ın haberi yoktu. Open Subtitles لقد كانت فكرتى أن نحضرك هنا جوردون لم يكن يعرف أى شئ عنها
    Eğer cevabı bilmiyor olsaydı bu oyunu oynamazdı. Open Subtitles لن يلعب هذه اللعبة لو لم يكن يعرف الإجابة مسبقاً
    Bahçede eşyalarını satan senin şu adam ne sattığını hiç bilmiyormuş. Open Subtitles صاحب مرأب بيع السلع المستعملة لم يكن يعرف ما كان يبيعيه
    Okuma yazma bilmezdi ama bizim öğrenmemizi sağladı. Open Subtitles لم يكن يعرف القراءة أو الكتابة ، لكنه تأكد أننا تعلمنا
    Onun bu keşfini sonunda bu kadar insana korkunç bir son hazırladığını bilemezdi. Open Subtitles و لم يكن يعرف أن إكتشافه سيكون هلاك لكثير من الناس
    Bu adam smokin nasıl giyilir bilmiyorsa, kapıyı nasıl açacak, espri yap, kibar ol. Open Subtitles لو لم يكن يعرف كيف يرتدي بدلة كيف يفتح باب ، يلقي النكات يكون نبيلاً
    Ne imzaladığının farkında değildi. Open Subtitles لم يكن يعرف طبيعة الأوراق التى كان يوقعها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد