Bu sonunda dünyada yaşayan insanların geleceğini değiştirmek adında sonunda ciddi bir şeyler yaptığımız zaman olabilir. | TED | هذا يمكن ان يكون الوقت الذي نصبح جادين حول تغيير المستقبل لمعظم الناس الذين يعيشون علي سطح كوكب الارض. |
Dışarı çıktığı zaman onunla konuşmak için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | وعندما تخرج.. قد يكون الوقت مناسب للتحدث إليها.. |
Ağaçlardan kurbanlarını izliyor ve doğru Zamanı bulduğunda onları yakalıyor. | Open Subtitles | يراقب من فوق الأشجار، وحين يكون الوقت مناسباً يمسك بهم |
Ağaçlardan kurbanlarını izliyor ve doğru Zamanı bulduğunda onları yakalıyor. | Open Subtitles | يراقب من فوق الأشجار، وحين يكون الوقت مناسباً يمسك بهم |
Bunun için doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum ama korkarım yılbaşından sonra buraya dönmeyeceğim. | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت مناسبا الآن، لكن أنا آسف، سوف لن أعود بعد أعياد الميلاد |
Bunu söylemek için doğru zaman olmayabilir ama tüm bu Cosby şeyi için oylama mı yapsak? | Open Subtitles | هذا ربما لا يكون الوقت الصحيح لقول هذا لكن هل يتعين ان نصوت بخصوص عرض كوسبي هذا ؟ |
Oğul sahibi olmak için kötü zaman diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يكون الوقت غير مناسب أبدًا لتنجب ابن. |
"schtum" için zaman olduğunda,diğer yandan bu lanet şey pervaneyi söküp koparacak. | Open Subtitles | يكون الوقت يتطلّب الصمت، وإلاّ فستحدث مصائب كبيرة |
Şu an Pittsburgh'da eski şirketindeki artistik direktörünle yapmış olduğum telefon görüşmesini sana söylemek için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | هذا قد يكون الوقت المناسب لإخبارك عن بعض المكالمات التي أجريتها مع المدير الفني لمؤسستك السابقة |
Şimdi doğru zaman olabilir bu ceket hakkında bir şey söylemek için | Open Subtitles | الآن ربما يكون الوقت الملائم لإخبارك بشيء عن هذه السترة |
Bu, kısa bir konuşma yapmak için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الوقت مناسباً لمناقشة قصيرة |
İzi takip etmek için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الوقت المناسب لبدء ذلك التعقب |
Ağaçlardan kurbanlarını izliyor ve doğru Zamanı bulduğunda onları yakalıyor. | Open Subtitles | يراقب من فوق الأشجار، وحين يكون الوقت مناسباً يمسك بهم |
"Eğer onların fikirleri hakkında topyekün bir şey sylemek istersen şimdi bunu düşünmenin Zamanı olabilir. | TED | وإذا كان لديك ما تقوله عن أفكارهم، وبشكل جماعي، قد يكون الوقت قد حان للتفكير في الأمر. |
Birinin az Zamanı varsa açık sözlü olmalı. | Open Subtitles | حسناً عندما يكون الوقت قصيراً . يجب أن أكون بتلك الصراحة |
Sanırım elveda demek için iyi bir zaman. | Open Subtitles | الأن ربما يكون الوقت المناسب لكي تقول وداعك |
Doğru bir zaman değil ama, e-postamı aldın mı? | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت المناسب ، لكن هل وصلتك رسالتي عبر البريد الإلكتروني |
Bunun, parayı bir maceraya yatırma teklifim için iyi zaman olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت ان هذا قد يكون الوقت مناسب لزيارة ثانية عرضيه للإستثمار في ذلك العمل التجاري |
Beyler, bu anın ateşli buz için uygun bir zaman olduğunu düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | يا رفاق لا أستطيع سوى التفكير في أن الآن ربما يكون الوقت المناسب للقليل من النار و الجليد |
Ben aslında taşınmak için iyi bir zaman olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كلّا. في الواقع كنت أفكّر أنّه الآن قد يكون الوقت المناسب لي للإنتقال. |
Bak,anne,bu bunun için doğru zaman olmayabilir. | Open Subtitles | انظري يا أمي ربما يكون الوقت غير مناسب |
Şu an uygun zaman olmayabilir, tamam mı? | Open Subtitles | حالياً قد لا يكون الوقت الأنسب، حسناً |
Oğul sahibi olmak için kötü zaman diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يكون الوقت غير مناسب أبدًا لتنجب ابن |
Ama, bilirsin, onun için doğru zaman olduğunda beni bulacağını düşündüm. | Open Subtitles | لكن,انا استنتجت بأنها ستجدني عندما يكون الوقت مناسب لها |