"يكون بخير" - ترجمة من عربي إلى تركي

• iyi olacak
• İyileşecek
• iyi olması
• şey olmaz
• iyi olmasını
• şey olmayacak
• iyidir
• iyi olabilir
• düzelmeyecek
• Her şey yoluna
• o iyi

O da iyi olacak, çünkü birlikte koşuyorlar, öyle ise-
سوف يكون بخير ايضاً ..لانهم يتدربون سوياً

Çok kan kaybetmiş ama iyi olacak.
لقد فقط الكثير من الدماء, لكن يجب ان يكون بخير

Silah küçük kalibreliymiş. İyileşecek.
كان سلاحاَ من العيارات الصغيرة سوف يكون بخير

Evet, evet, iyi olması gerek. Temiz bir atış olmuş.
اجل, اجل, لابد أن يكون بخير, لقد كانت طلقة نظيفة

Parlak ışık, yüksek ses ve kalabalıktan uzak tutarsanız bir şey olmaz!
لا، عليه أن يكون بخير مادام كان بعيداً عن الإضاءة الساطعة والموسيقى العالية والجمهور

Ama tabi ki, birinin gerçekten iyi olmasını istiyorsanız, onu yargılamak da o kadar zorlaşır.
ولكن أيضا اذا كنت تتمنى لشخصا ما أن يكون بخير فمن الصعب جدا ان تحكم عليه في نفس الوقت

Bir şey olmayacak. Bu şeyi ben de soludum.
سوف يكون بخير , لقد تنفست هكذا بنفسى

Umarım, her neredeyse iyidir ve yeni arkadaşları vardır. Geceleri uyumakta zorlanıyorum.
وأمل أينما يكون أن يكون بخير و أن يكون له أصدقاء جدد

Belki de battaniyesiz ilk geceyi atlatırsa, iyi olabilir.
ربما لو استطاع تجاوز هذه الليلة بدون البطانية ، سوف يكون بخير

- Hayır, düzelmeyecek işte.
- لا، انها ليست ستعمل يكون بخير. أنها تمتص.

Ve bunu yapanı bulacağız. Söz. Her şey yoluna girecek.
وسنجد من جعله يفعل هذا, أنا اعدك كل شيء سوف يكون بخير

Kontrol amaçlı kalbini bir süre takip edecekler ama zamanla iyi olacak.
سيراقبون قلبه لفتره للتّأكّد و لكن على المدى الطّويل يجب أن يكون بخير

Bunlardan bir tanesi aldığım müddetçe herşey iyi olacak.
كل شئ سوف يكون بخير طالما اخذ واحدة من هؤلاء

- Çok mutluyum. - İyi olacak mı? Merak etme.
انا سعيد جدا سوف يكون بخير , جيل

Temiz bir atış bu, dostum. Adam iyileşecek. Bunu plânlamıştı.
إنها طلقه دقيقة يا صاح، سوف يكون بخير لقد خططت لذلك

- Oğlunuz iyileşecek. - Hayır, onunla gitmek istiyoruz.
سوف يكون بخير لا, لا, انتظرِ , سنذهب معه

Adam iyileşecek ama torunu kayıp.
-سوف يكون بخير يا "جورج" ولكن حفيده مفقود

- Evet, ama iyi olması şansı var.
نعم, لكن هناك فرصة أن يكون بخير

Myles, tek istediğim onun iyi olması.
"مايلز" فقط أريده أن يكون بخير

Düzelirsin. Senin gibilere bir şey olmaz.
ستكونين بخير نوعك يكون بخير دائما

Yardımcı oldunuz, onun iyi olmasını istiyorum sadece anlatabildim mi?
لقد ساعدتي، وأنا أرغب في أن يكون بخير أتعلمي؟

Lunn'a bir şey olmayacak, yemin ediyorum.
انظري , لان سوف يكون بخير أنا اعدك بذلك

Umarım iyidir. Yılın bu zamanı onun için zor.
يا للفتى, أتمنى أن يكون بخير إنه أصعب وقت فى العام بالنسبة له

Sabah 11 ve 11:15 ararsanız iyi olabilir.
في أي وقت ما بين 11 و 11: 15... ... في الصباح يجب أن يكون بخير.

Ama düzelmeyecek. Bunu şimdi biliyorum.
لكن لن يكون بخير أعي ذلك، الآن

Tamam bebeğim, tamam. Baban iyi. Her şey yoluna girecek.
كل شئ بخير يا عزيزتي , أنني بخير كل شئ سوف يكون بخير

Sakin olup düşün. o iyi.
إستمعي لي، إهدئي، توقفي و فكّري، إنه بخير، لابدّ و أن يكون بخير