Her zaman eğer senle evlenseydim Her şey yolunda olurdu diye düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما ظننت أنه يمكنني أن أتزوجك وسوف يكون كل شيئ بخير |
Endişelenme. Endişelenme. Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | لا تقلقي ، لا تقلقي سوف يكون كل شيئ على مايرام |
Böylece, Her şey yolunda olmadığı zaman doğru bildiğim tek bir şey var. | Open Subtitles | لذا، بينما يكون كل شيئ ليس على ما يرام، شيئ واحد أعلم أنّه حقيقي. |
Her şey düzelecek, Molls, beni anlıyor musun? | Open Subtitles | سوف يكون كل شيئ على ما يرام مولز, حسنا ؟ |
Ve bence olayların şokunu üzerimizden attığımız anda Her şey düzelecek. | Open Subtitles | حسنا ؟ وانا اعتقد بمجرد ان نتجاوز صدمة الاشياء الاولية سوف يكون كل شيئ على مايرام |
- Her şey 45 dakika içinde bitmiş olacak. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون كل شيئ منتهي في حوالي 45 دقيقة حسنا |
Her şey tamam ve doğru olduğunda, Her şey yanlıştır. | Open Subtitles | عندما يكون كل شيئ صاب فكل شيئ حينها خطأ |
Her şey tamam ve doğru olduğunda, Her şey yanlıştır. | Open Subtitles | عندما يكون كل شيئ صاب فكل شيئ حينها خطأ |
Neden Her şey bu kadar karışık olmalı ki? | Open Subtitles | لماذا يجب أن يكون كل شيئ هكذا؟ - فقط هكذا؟ |
Neden Her şey bu kadar basit olamıyor? | Open Subtitles | لِم لا يكون كل شيئ بتلك البساطة؟ |
- Her şey geçecek, tamam mı dostum? | Open Subtitles | سوف يكون كل شيئ على ما يرام , حسنا ؟ |
Her şey yoluna girecek, söz. | Open Subtitles | سوف يكون كل شيئ بخير أعدك |
Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | ) هيه سوف يكون كل شيئ على مايرام |