ويكيبيديا

    "يلاحظون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • farkında
        
    • fark eder
        
    • fark etmeye
        
    • farkına
        
    • fark ederler
        
    • prim
        
    İnsanlar yeni bir favorin olduğunun farkında. - Bundan hiç memnun değiller. Open Subtitles بدأ الناس يلاحظون أنه أصبح لديك شخص مفضل جديد، وليسوا سعداء بذلك
    İnsanların onlara bakmasını istiyorlar, ama bunun farkında da değil gibiler. Open Subtitles يريدون أن ينظر إليهم الناس ولكن لايبدو أنهم يلاحظون عندما يفعل الناس ذلك
    Çoğu insan, kötü adamın kıyafetinin altına sakladığı silahı fark eder. Open Subtitles حسناً , معظم الناس يلاحظون مسدس تحت القميص
    Bu iyi bir tutum değil ve iş verenler bunu hemen fark eder. Open Subtitles هذا ليس سلوكًا جيدًا ومديروا التوظيف يلاحظون ذلك
    İnsanlar Jim'in ne kadar berbat olduğunu fark etmeye başladı. Harika. Open Subtitles الناس بدئوا يلاحظون مدى سوء جيم أمر رائع
    Ben gördüm ki etraflarındaki sorunların farkına varmaya hazır olan ve bunun için plan yapanlar, hayatlarında daha fazla riske hatta iyi riske yer verebilen ve kötü riskle de baş edebilen insanlar oluyor. TED وجدت أن الناس الذين يلاحظون المشاكل ويخططون لها هم القادرون على تحمل الخطر والتعامل مع الخطر السيء.
    Ve şu televizyon insanları, her şeyi fark ederler. Profesyoneldir onlar. Open Subtitles وأهل التلفزيون أولئك ، إنهم يلاحظون كل شيء
    TSE'de en güçlü performans gösteren biyofarmasötik şirketler değerlemelerinde yüzde 12'lik bir prim görür. TED شركات الأدوية الحيوية التي هي الأقوى من حيث الأداء نحو التأثير الاجتماعي الكلي يلاحظون علاوة بقيمة 12% على تقييمها.
    Ama biz savaş bölgesindeyiz ve askerlerim de bunun farkında. Open Subtitles وجنودى يلاحظون بالفعل هذه الحقيقة وكل منهم إلى حد ما قلق من ذلك، على ما أعتقد
    Kaybolduğumun bile farkında değillerdi. Yine! Open Subtitles لم أتمكن من جعلهم يلاحظون غيابي مرة أخرى
    - Çocuklar da bunun farkında. Open Subtitles -والأطفال بدأوا يلاحظون هذا أيضًا
    İnan bana Jack, kadınlar, fark eder. Open Subtitles صدقني ياجاك , النساء يلاحظون.
    Kadınlar, çalışabilen erkekleri hemen fark eder. Open Subtitles انهم يلاحظون الرجل الذي يعمل
    İnsanlar böyle şeyleri fark eder. Open Subtitles الناس يلاحظون هذه الأمور
    Özellikle de tıbbi malzemelerin. İnsanlar fark etmeye başlıyor. Open Subtitles وبالأخص المؤن الطبية لقد بدأ الناس يلاحظون
    Sanırım insanlar da fark etmeye başladı. Open Subtitles وأعتقد أن الناس يلاحظون
    İntihara meyilli insanların %25'inin kendini suçlu hissetmek istemeyen ve hiçbir şeyin farkına varmayan arkadaşları vardır. Open Subtitles لا، بل إن ربع الانتحاريين لديهم أصدقاء لا يلاحظون شيئاً ولا يريدون أن يشعروا بالذنب
    Artık arkalarına bir jet bile indirseniz farkına bile varmazlar. Open Subtitles انت يمكنك ان تهبط بطائرة خلفهم وهم لن يلاحظون
    Hemen çok bilgi indirirsek sızıntıyı fark ederler. Open Subtitles اذا اخذنا الكثير بسرعه سوف يلاحظون ذلك, ولكن اذا تحلينا بالصبر,
    Utangaç insanlar her şeyi fark ederler, ama fark edilmezler. Open Subtitles الأشخاص الخجولين يلاحظون كل شيء ولكن لا يتم ملاحظتهم
    Ve daha sonra, ihtiyacı olan insanlar için mevcut olan ilaçları üretiyorlarsa, yaygın bir erişim sağlanıyorsa, brüt marjlarında yüzde 6,7 puan prim görebilirler. TED وبالتالي إذا كانت الأفضل في توسيع نطاق الحصول على الأدوية... وتعمل على توفير الأدوية لمن يحتاجها... يلاحظون علاوة بقيمة 6.7 نقطة مئوية على الهوامش الإجمالية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد