Batmıyor baba, dağlama demiri misali yakıyor. | Open Subtitles | إنه لا يلسع ولكنه يحرق مثل وسم علامة بالحديد |
Bu hoşuna gitmedi çünkü denizanası gibi yakıyor. | Open Subtitles | لم يعجبه الأمر لأنه كان يلسع مثل قنديل البحر |
Pekala, o babanın gözünü acıtıyor, tatlım. | Open Subtitles | هذا يلسع عين أبيك يا عزيزتي |
Şerefsiz gibi acıtıyor. | Open Subtitles | إنّه يلسع جدّاً. |
Bir şeyler hatırlayabilmen güzel. Bu acıtabilir. | Open Subtitles | من الجيد أنك تتذكّر أشياء هذا قد يلسع |
Metilsiklohekzan adamı öldürmez Ned. Biraz canını yakar sadece. | Open Subtitles | "إم سي إم إتش" ليس مميتاً إنها يلسع فحسب |
Biraz yakar ama işe yaradığını göreceksin? | Open Subtitles | انه يلسع قليلاً ولكن مفعوله أكيد, أترين؟ |
Boynumdaki şu şey. Yanıyor Logan. | Open Subtitles | هذا الشيء الذي في رقبتي يلسع يا لوغان |
- Isırgan. | Open Subtitles | يلسع. |
Gerçekten yakıyor. | Open Subtitles | انه يلسع بالفعل |
yakıyor doktor, yakıyor, yakıyor. | Open Subtitles | يلسع، طبيب يلسع، يلسع، يلسع |
yakıyor be. | Open Subtitles | يا إلهي, إنه يلسع. |
- Bu şey canımı yakıyor. - Sana ne diyeceğim. | Open Subtitles | إنّه يلسع - سأخبرك أمرًا - |
Ateşli kumlar ayaklarını acıtıyor. | Open Subtitles | "ترابه الحارق يلسع أقدامه" |
Ateşli kumlar ayaklarını acıtıyor. | Open Subtitles | "ترابه الحارق يلسع أقدامه" |
Bu acıtıyor. | Open Subtitles | انه يلسع |
Bir şeyler hatırlayabilmen güzel. Bu acıtabilir. | Open Subtitles | من الجيد أنك تتذكّر أشياء هذا قد يلسع |
Bunu duymak acıtabilir ama söyleyeceğim: | Open Subtitles | وهذا قد يلسع ولكن يجب أن تسمعه |
Bu bir parça canını acıtabilir. | Open Subtitles | هذا قد يلسع قليلاً |
Elimde canını çok acıtacak bir şeyler var. | Open Subtitles | لدى شئ يلسع بشدة |
Evet, bu biraz canını acıtacak, değil mi? | Open Subtitles | نعم,هذا يجب أنه يلسع قليلاً |
Hoşuna gitmemişti. Çünkü o şey, denizanası gibi yakar. | Open Subtitles | لم يعجبه الأمر لأنه كان يلسع مثل قنديل البحر |
Yanıyor doktor. | Open Subtitles | يلسع، طبيب يلسع، يلسع، يلسع |