Lowell İlçesi Su ve Elektrik'in dediği umurumda değil, yasadışı artık atıyorlar ve oturup... | Open Subtitles | لا يهمني ماتقوله شركة لويل وباور يلقون النفايات بشكل غير قانوني ولن أجلس آلو |
Sokağın başından başladılar, herkesin eşyalarını ön bahçeye atıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يشقون طريقهم في الحي يلقون أغراض الجميع في الحديقة |
Akıllarına gelebilecek her şeyi üzerimize atıyorlar ama dayanıyoruz. | Open Subtitles | إنهم يلقون بكل مايمكنهم التفكير به علينا |
Yargıçlar bu tarz itirafları her gün pencereden dışarı atıyor. | Open Subtitles | القضاة يلقون بمثل هذه الاعترافات من النافذة |
Kimyasalları yasadışı olarak atıyor olmalılar. | Open Subtitles | لا بد أنهم يلقون بمواد كيماوية بطريقة غير شرعية |
Otobanların akışını sis perdesi olarak kullanıp cesetleri km'lerce uzağa atarlar. | Open Subtitles | يستعملون تدفق الطربق السريع ،كشاشة دخان يلقون الجثث متباعدة مئات الأميال. |
Arbys'e uğradım. Eski yiyecekleri atıyorlardı bilirsin, Düşündümde, "Neden olmasın?" | Open Subtitles | لقد كنت بالقرب من اربيز ...لقد كانوا يلقون الطعام القديم |
Kuzeyliler tarafından sürülen bir tarla size de aç kalmayacak ama karnınızı doyurmayacak kadar kırıntı atıyorlar. | Open Subtitles | مزرعة يديرها الشماليين ، الذين يلقون عليكم بقايا الطعام حتى لاتموتوا من الجوع ولكن بما يكفي لملئ بطونكم |
Seni herkesle beraber büyük bir odaya atıyorlar. | Open Subtitles | لكنهم لا يفعلوا يلقون بك في غرفةٍ كبيرة مع الجميع |
İnsanların evine yumurta ve balkabağı atıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يلقون البيض على بيوت الناس ويحطمون اليقطين |
Kasıtlı bir şekilde kendilerini kıyıya atıyorlar ve sudan çıkar çıkmaz, yumurtalarını bırakıyorlar. | Open Subtitles | يلقون بأنفسهم عمدا إلى الشاطئ، و عندما تكون خارج الماء، تضع بيوضها. |
Kimse kimin yaptığını bilmiyor, ama insanlar tahmin edebileceğiniz üzere, suçu kocanızın üstüne atıyorlar. | Open Subtitles | لا احد يعرف من فعل ذلك ... ولكن الناس كما يمكنك ان تتخيلى . إنهم يلقون باللوم على زوجك |
İnsanlar suçlarını mafyanın üstüne atıyorlar. | Open Subtitles | أناس يلقون باللوم على جرائهم على عصابة "إيمي" |
Her saat ölülerini duvardan aşağı atıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يلقون موتاهم من فوق الجدار كل ساعة |
Taş atıyorlar beyler! Mermileri bitti! | Open Subtitles | إنهم يلقون الصخور يا فتية لقد نفذت ذخيرتهم! |
Erkeklerin senin için takla atıyor olmalı. | Open Subtitles | أعني، لا بدّ أن الرجال يلقون أنفسهم عليكِ يوميّاً |
Törenin sonunda bütün öğrenciler sivri keplerini havaya atıyor. | Open Subtitles | ،عند نهاية الحفل جميع الطلاب يلقون بتلك القبعات المدببة في الهواء |
İyi bir köpek olduğumda, ara sıra bir kemik atarlar önüme! | Open Subtitles | عندما كنت كالكلب الطيب كانوا يلقون إلي أحيانا بالعظم |
Seni halkın arasına atarlar ve orda aşağılanıp dururdun. Ama işe yarardı. | Open Subtitles | إن لم يكن لديه ملكية و كانوا يلقون بك في آلات التعذيب و يذلونك |
Az ileride ölüler için toplu mezarlar kazıyorlardı. Cesetleri bu çukurlara atıyorlardı. | Open Subtitles | وعلى مرمى البصر بدا وكأنهم قد إرتكبوا مجازر لأناس يلقون بجثثهم |