Sokakta yürüdüğünde kelimenin tam anlamıyla gökten kadın yağıyor. | Open Subtitles | هو يمطر عمليا ملابس النساء التحتية عندما يتمشّى في الشارع. |
...itfaiyecilerin buraya toplandığını görebiliyorsunuz, polis memurları, FBI ajanları ve İkiz Kuleleri görebiliyorsunuz, çok büyük bir patlama, üzerimize toz toprak yağıyor. | Open Subtitles | يمكنك رؤية رجال الإطفاء مصطفين هنا و ضباط الشرطة، ووكلاء مكتب التحقيقات الفدرالى وأنت يمكنك أن ترى البرجين، إنفجــار ضخـــم يمطر حطاما علينا، فلنبتعد من هنا |
Bir randevudan geliyorum ve her yerde ezik yağıyor. | Open Subtitles | للتو عدت من موعد والجو يمطر بالحمقى |
Ama hala yağmur yağıyor. | Open Subtitles | لكن الجو مازال يمطر |
O zaman da yağmur yağıyordu. Şimdi oturduğunuz yere oturdu. | Open Subtitles | و كان الجو يمطر أيضا ... ثمجلسكما تجلسالآن |
- Hadi yağdıralım bakalım nasılmış. | Open Subtitles | لنجعله يمطر للمرأة . إنها لا تحتاج لرؤيته . |
Ama hala yağmur yağıyor. | Open Subtitles | لكن الجو مازال يمطر |
Hislerine engel olduğunu düşünüyorum. Sinir, keder veya aşk veya her ne ise ardından, sonuç olarak, ya yağmur ya dolu yağıyor ya da uçan bir inek. | Open Subtitles | ... الغضب،حزن،أوحبّأوماشابه ذلك،وبعدذلك، كa الردّ، يمطر أو يرحّب به أو هناك بقرة طائرة. |
Toksit küller gökyüzünden yağıyor. | Open Subtitles | الرماد السام يمطر من السماء |
Üstümüze kurşun yağıyor. | Open Subtitles | لدينا رصاص يمطر علينا |
Hadi, yağmur yağıyor. | Open Subtitles | بربكِ! الجو يمطر |
Acayip yağmur yağıyor. | Open Subtitles | هو يمطر. |
Hâlâ yağmur yağıyor. | Open Subtitles | ما زال يمطر. |
Yağmur yağıyor! Yağmur yağıyor! | Open Subtitles | هو يمطر! |
O zaman da yağmur yağıyordu. Şimdi oturduğunuz yere oturdu. | Open Subtitles | و كان الجو يمطر أيضا ... ثمجلسكما تجلسالآن |
Böyle ıslak kal, yağmuru hemen yağdıralım... | Open Subtitles | ابقي رطبة وسأجعله يمطر حالاً |