Yeterince iyi değil. Bak, şimdiye kadar yaptıklarımı alabilirsin. | Open Subtitles | ليس عرضاً جيداً بما فيه الكفاية أنظري ، يمكنكِ الحصول على العمل الذي قمت به حتى الآن |
İçeri gel, sinirlenme. Öksürük ilacımız var. Biraz alabilirsin. | Open Subtitles | تفضلي، لا تغضبي، لدينا دواء للسعال ، يمكنكِ الحصول على بعضٍ منه |
Şimdi sen de kendi intikamını alabilirsin. | Open Subtitles | و الآن يمكنكِ الحصول على إنتقامكِ. يمكنكِ إخباره بخطأي. |
Bunu Balti'de de yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الحصول على هذا في الكاري بعد انسداد المياه |
Şu telefon numarasını bulabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الحصول على رقم الهاتف هذا من أجلي. |
Güzel, taze bir fincan çay. Elbette siz de bir bardak alabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد ، يمكنكِ الحصول على واحد أيضاً. |
Olmaz. Turta alabilirsin, ama yiyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ ذلك، يمكنكِ الحصول على فطيرتكِ لكن لا يمكنكِ أن تأكليها |
Bu baskın için resmi iznimiz yok. Bak, alabilirsin onu. O paraya sen sahip olabilirsin. | Open Subtitles | انظري، يمكنكِ أخذه يمكنكِ الحصول على النقود |
Bu bir kopyası. Para hazır olduğunda orijinalini alabilirsin. | Open Subtitles | هذه نسخة منه، يمكنكِ الحصول على الأصلية بالنقود |
Bu baskın için resmi iznimiz yok. Bak, alabilirsin onu. O paraya sen sahip olabilirsin. | Open Subtitles | انظري، يمكنكِ أخذه يمكنكِ الحصول على النقود |
Öyleyse kendisini resetliyorsa, istediğin şeyi alabilirsin. | Open Subtitles | إذن,كان يعيد تشغيل نفسه يمكنكِ الحصول على أي شيء تحتاجه |
Tamam, benim sıramı alabilirsin. Senin daha büyük sorunların varmış. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكِ الحصول على جلستى أنتِ لديك مشاكل أكبر |
Bunu, şunu, onu ve bir de şunu alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الحصول على هذا هذا , وهذا ,وايضا هذا |
- Saçma göründüğünü biliyorum. Mesajlaşarak bir sürü şey yapabilirsin. | Open Subtitles | ــ لا ، أعلم أنّ الأمر يبدو جنونيّاً ــ يمكنكِ الحصول على الكثير عبر المراسلة |
Yeteneğinle, dilediğini yapabilirsin. | Open Subtitles | بقدرتكِ, يمكنكِ الحصول على ما تشائين |
Hasret olduğu sevgi ve saygıyı kazandı. Ve sen de yapabilirsin. | Open Subtitles | كل الحبّ و الإحترام الذي كانت تتوق إليه و يمكنكِ الحصول على ذلك أيضاً . |
İşin doğrusu, sen çok daha iyilerini bulabilirsin ama ben onu asla yapamam. | Open Subtitles | الحقيقة أنّه بينما يمكنكِ الحصول على رجلٍ أفضل، وأنا ليس لديَّ أملٍ في ذلكَ. |
Yemeğe ihtiyacım var. Tamam, AVM'de her ikisini de bulabilirsin. | Open Subtitles | حسنًا في المراكز التجارية يمكنكِ الحصول على الاثنين |
İstediğin her şeyi bulabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الحصول على أي شيء تريدينه في أي وقت. |
Dilediğiniz zaman uğrayıp alabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكِ الحصول على هاتفكِ من مكتب البواب في أيّ وقت. |
Fakat 10 sente tekini alabilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن يمكنكِ الحصول على هذه بعشر سنتات |
İstediğiniz kadar randevu alabilirsiniz. - Hayır. | Open Subtitles | يمكنكِ الحصول على العديد من المواعيد كما تشائين - كلاّ - |