Televizyon dışında almak istediğin bir şey varsa, ben gizlerim, Alabilirsin. | Open Subtitles | إذا كان يوجد أي شيء وتريد أن تأخذه غير البلازما يمكنك أخذه الان |
Benim hissemden de Alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أخذه من نصيبي من الرهانات الجانبية. |
Bak ne diyeceğim, bunu hediyem olarak Alabilirsin bayılmandan dolayı falan kendimi kötü hissediyorum çünkü. | Open Subtitles | حسنٌ، سأخبرك أمرًا، يمكنك أخذه كهديّة... لأني أشعر بتأنيب الضمير لفقدانك الوعي، وما إلى ذلك. |
Onu alamazsın. | Open Subtitles | هل يمكننى الدخول؟ لا يمكنك أخذه. |
- Onu alamazsın! | Open Subtitles | لا يمكنك أخذه حقاً؟ |
Onu kuzeye götürebilirsin, ama kız ve ben güneye gidiyoruz. | Open Subtitles | يمكنك أخذه شمالا لكنها وأنا ذاهبان جنوبا |
O yüzden ona göndermek istiyorum, sen de götürebilirsin. | Open Subtitles | لذا أريد ارساله لها هل يمكنك أخذه اليها ؟ |
Köpeği çocuğa vereceğime söz verdim. Köpeği alamazsınız. | Open Subtitles | وعدت بتقديم الكلب إلى الولد لا يمكنك أخذه |
Onu Alabilirsin. İstemiyorum onu. | Open Subtitles | يمكنك أخذه أنا لا أريده |
Tamam, Alabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك أخذه |
Alabilirsin, okudum ben. | Open Subtitles | يمكنك أخذه. لقد أنهيته. |
Arka tezgahtan Alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أخذه من الخلف |
Eğer o elbiseyi beğendiysen, Alabilirsin. | Open Subtitles | إن أعجبك هذا الثوب يمكنك أخذه |
- Hayir. Dudak parlaticini Alabilirsin. | Open Subtitles | لا , يمكنك أخذه معك شكرآ لك |
- Hayır. Dudak parlatıcını Alabilirsin. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لا , يمكنك أخذه معك شكرآ لك |
Hayır! Onu alamazsın! | Open Subtitles | لا لا يمكنك أخذه |
Onu alamazsın. - Onu almıyorum. | Open Subtitles | - لا يمكنك أخذه |
Pek dövüşçü gibi durmuyor ama köpek dövüşlerine götürebilirsin. | Open Subtitles | لايبدو شجاعاً جداً ولكن يمكنك أخذه إلى قتال الكلاب |
Taşınabilir. Yanında devriyeye götürebilirsin. | Open Subtitles | إنه محمول لذا يمكنك أخذه وأنتِ في دورية |
Onu alamazsınız! Binmesine izin vermeyin! | Open Subtitles | لا يمكنك أخذه مهما فعلت لا تسمحى له ، بالصعود |