Arkamdaki görsellere bakıp yaşamın Güneş sistemimiz içinde nerede bulunacağını istemsizce anlarsınız. | TED | يمكنك أن تنظر إلى هذه الصور خلفي وسترى تلقائيًا أين، في نظامنا الشمسي، يمكن للحياة أن تستمر. |
Mesela buna bakıp ' Evet bu bir tasarımcı bisikleti' demezdiniz bir tasarımcı bisikleti titanyum ve molibdenumdan yapılmıştır | TED | لا يمكنك أن تنظر إلى هذه وتقول عنها دراجة مصمم دراجة المصمم مصنوعة من التيتانيوم أو الموليبدينوم |
Yıllar sonra birine bakıp: | Open Subtitles | أتعرف بالسنوات الماضية يمكنك أن تنظر إلى شخص ما و تفكر |
Çünkü etrafınıza bakar ve "istediğim arabaya sahip değilim" | Open Subtitles | لأنه يمكنك أن تنظر حولك وتقول حسناً اُنظر، ليست لدي السيارة التي أريد ليس لدي البيت الذي أريد |
Gözlerine bakamazsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تنظر له بعينه مباشرة |
Sen göreceksin, istersen başka tarafa bakabilirsin. | TED | أنت ستتمكن من الرؤية, يمكنك أن تنظر بعيداً لو أردت. |
Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عينيّ و تخبرني أنه ليس من حق الأم أن ترى إبنها |
Şimdi, 60 saniye içinde bu resme bakıp... ..bana nelerin yanlış olduğunu söylemeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، يمكنك أن تنظر في هذه الصورة لمدة 60 ثانية وأريدكَ أن تـخبرني كلّ شيءٍ خطأ بـها ، حسناً؟ |
Gözlerimin içine bakıp Tok'ra'ya tamamen güvendiğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عيني و تقول لي هل تثق في التوكرا بالكامل؟ |
Sadece kafalarımızın içine bakıp cevabı göremiyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تنظر برؤوسنا وترى جواب ذلك؟ |
Atın gözüne bakıp da bi' terslik olduğunu anlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تنظر في عيني الحصان وتقول أن هناك شيءٌ خاطئ |
Gözümün içine bakıp söyleyin, bununla rahatça yaşayacak mısınız? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عيني و أن تخبرني أنك مرتاح لذلك؟ |
Gözlerimin içine bakıp dürüstçe bana aynısını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | فهل يمكنك أن تنظر في عيني وتخبرني بذات الشيء صراحة؟ |
Bu fotoğraflara bakıp senin için hiçbir şey ifade etmediklerini söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تنظر إلى هذه الصور وتقول لي أنها لا تعني شيئا بالنسبة لك. |
Öyle yüzüme bakıp iyi olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | .... لا يمكنك أن تنظر لي وتخبرني أنك على ما يرام |
Nasıl oluyor da o çizmelere bakıp da-- | Open Subtitles | ،كيف يمكنك أن تنظر لتلك الأحذيه وتعتقد |
Nasıl gözlerimin içine bakıp, yalan söylersin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تنظر إلي هكذا ؟ |
Bu yeterince zor zaten. Daha da zorlaştırma. Yüzüme bakar mısın? | Open Subtitles | الأمر صعب بما يكفي يا رجل ، لا تزده صعوبة هل يمكنك أن تنظر لي فحسب ، أرجوك؟ |
- Bana bakar mısın? Kameraya değil. | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر إلي و ليس إلى الكاميرا |
- Bir sorunla karsilasmazlar. Gozlerine bakamazsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تنظر له بعينه مباشرة |
Daha sonra da bakabilirsin. Önce ödevlerini yap. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظر إليهم لاحقا أولاً , أدِ واجباتك |
Kızların eteklerinden içeri bakabilirsin, bayanların soyunma odalarına takılabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظر للأعلى تنورات البنات، تتسكع حول غرف خزانات السيدات |