Bu kravatı sabah programında giyemezsin. - Ne? - Çok dikkat dağıtıcı. | Open Subtitles | لا يمكنك إرتداء ربطة العنق هذه في برنامج صباحي إنها ملهية، اخلعها |
Callback'e babanın giyeceği kot pantolon ve tişört giyemezsin. | Open Subtitles | إذاً لا يمكنك إرتداء سروال والدي 'وقميص الركبي وإلى حانة 'كولباكس. |
O polis üniformasını giyersen, benimkini giyemezsin. | Open Subtitles | إذا كنت سترتدي زي الشرطي، فلا يمكنك إرتداء زيي. |
Yemek için de elbise tabii. Benimkilerden birini giyebilirsin. | Open Subtitles | وفستان للعشاء، يمكنك إرتداء واحداً من فساتيني |
Tamam, bu uçakları birleştirirken de şirin kıyafetleri giyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك إرتداء هذا الزي الرائع بينما تضع هذه الطائرات معاً |
Striptizci olmadan striptiz kıyafeti giyebileceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | يمكنك إرتداء ملابس متعريين عندما لا تتعرى؟ |
Hayır, onu giyemezsin, takım elbise giymen gerek. | Open Subtitles | لا يمكنك إرتداء هذا، يجب إرتداء بذلة |
- Süveter giyemezsin bu önemli. | Open Subtitles | لا يمكنك إرتداء كنزة فضفاضة , عزيزتي |
- O kadar pahalı bir şey giyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك إرتداء شيء غالي مثل هكذا |
Baba, onu giyemezsin. O bir Rastafarian şapkası. | Open Subtitles | ،أبي ، لا يمكنك إرتداء هذه (إنها قبعة (رستفارين |
Peter Allen'ın lame pantolonundan giyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك إرتداء سروال (بيتر ألن) الأعرج الذهبي. |
- bunu bir düğünde giyemezsin! | Open Subtitles | -لا يمكنك إرتداء ذلك في حفل زفاف . |
Bunu giyemezsin Morty. | Open Subtitles | (مورتي)، لا يمكنك إرتداء هذه |
Partiye giydiğin siyah elbiseni giyebilirsin mesela. Onu yalnızca bir kaç kere giyinmiştin. | Open Subtitles | يمكنك إرتداء ذلك الثوب الأسود- من النادر لك أن ترتديه |
Elbiseni yıkayana kadar kocamın gömleğini giyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إرتداء قميص زوجي حتى نغسل فستانك |
Pekala, üzerini giyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً يمكنك إرتداء قميصك |
Selam. Glee seçmelerine bunu giyebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | مرحباً، فكرت في أنه يمكنك إرتداء هذه |