Belki de daha sert ve çetin olduğunuz zamanları düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك التفكير في وقت مضى كنت فيه أكثر جبروتاً وعظمة. |
Bu kısa motifleri sürekli tekrar eden kelimeler gibi düşünebilirsiniz ve bu kelimeler cümlelerde ortaya çıkıyor. | TED | يمكنك التفكير في تلك الانماط القصيرة والتي تتكرر مراراً ومٍٍراراً كأنها كلمات وتلك الكلمات تظهر في جُمل. |
Ayrıca yapımında az su gerektiren yiyecekler yemeyi de düşünebilirsiniz, kabuklu kuru yemişler ve kırmızı et gibi. | TED | كما يمكنك التفكير في تناول الأطعمة التي تحتاج كميات أقل من الماء مثل المكسرات واللحوم الحمراء. |
Hayır, öyle şeyler söylüyor ki... aklınıza uygun bir cevap gelmiyor. | Open Subtitles | كلا.. لديه فقط طريقة لترتيب الأشياء. لا يمكنك التفكير في إجابة. |
Yazma alışkanlığımı kaybettim. Böyle bir yerde insan düşünemiyor ki. | Open Subtitles | و هناك عادة، أنه لا يمكنك التفكير في هذا المكان |
Bunu gözlerinizle yazı yazıyormuşsunuz gibi düşünebilirsiniz. | TED | يمكنك التفكير في الأمر باعتباره وسيلة ل، نوع من ، الطباعة ، مع عينيك. |
Yani vakumun her yerinde bu çiftlerin filizlendiğini düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا يمكنك التفكير في هذه الأزواج تنتشر في كل مكان في الفراغ. |
Bu çoklu evrenli yapıyı hayal edebileceğiniz en büyük otel olarak düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | في إحتوائه على العديد من حالات الانفجار العظيم والأكوان يمكنك التفكير في منظر الأكوان |
"Channelrhodopsin"i, beyin hücrelerine yapay olarak yerleştirilebilen, bir çeşit ışık duyarlı anahtar olarak düşünebilirsiniz, böylece bu anahtarı artık üzerine tıklayarak etkinleştirebilir veya etkisizleştirebiliriz ve bu takdirde, ışık sinyalleri aracılığıyla tıklayabiliyoruz. | TED | يمكنك التفكير في ال"تشانيل رودوبسين" كنوع من المفاتيح الحساسة للضوء التي يمكننا تثبيتها بشكل صناعي في خلايا الدماغ بحيث نستطيع الآن استخدام ذلك المفتاح لتنشيط أو تثبيط خلايا الدماغ ببساطة بالضغط عليه، و في هذه الحالة نحن نضغط عليه بنبضات ضوئية. |
Size bu görüntünün üzerindeki işaretlenmiş noktaları göstermek istiyorum çünkü bu noktalar sanki siz oradaymışsınız gibi hissetmenizi sağlayan şeyler.. bunu çöyle düşünebilirsiniz -- bu, artırılmış gerçeklik için atılan ilave bir adım. | TED | ما أردت أن أبين لكم كانت هذه النقاط المثيرة للاهتمام من هنا على أعلى الصورة لأن الشعور الذي يمنحكم إياه هو الطريقة، اذا كنت متواجدا فعلا في المكان ... يمكنك التفكير في هذا -- هو اتخاذ خطوة بالإضافة إلى تضخيم الواقع. |
Daha iyi bir fikrin var mı peder? | Open Subtitles | حسناً، هل يمكنك التفكير في فكرة أفضل، آبانا ؟ |
bir şey düşün. İnsanların burada yaptıkları bir şey düşün. | Open Subtitles | يمكنك التفكير في شيء واحد، فكّر في شيء واحد يفعله الناس هنا |
bir şey düşün. İnsanların burada yaptıkları bir şey düşün. | Open Subtitles | يمكنك التفكير في شيء واحد، فكّر في شيء واحد يفعله الناس هنا |
Ama ondan sonra başka bir şey düşünemez olursun ve yaptığın işi de bırakamazsın. | Open Subtitles | و لكن بعد هذا لا يمكنك التفكير في أي شئ أخر |
Eğer bunun hakkında bir şey düşünebiliyorsanız, aramak için tereddüt etmeyin. | Open Subtitles | إذا يمكنك التفكير في أي شيء آخر على الإطلاق، من فضلك، لا تتردد في الاتصال به. |