Geri çekilmeden önce hayatta kalanları veya patlamayla gelenleri alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أخذ ناجين أو إلقاء بعض المتفجرات قبل أن نتراجع |
Ne yapacağımız hakkında Batı Avrupa'yı örnek alabiliriz, iş yeri için çok sayıda güzel fikirler var. | TED | لذا، يمكننا أخذ تلميح حول ما يجب فعله من أوروبا الغربية، حيث يبدو أنّهم يملكون أفكارا جيدة جدا في أماكن العمل. |
İlk onüç gün otobüsle gidebiliriz ve... ondan sonrası görülüyor ki eşeklerle gidiliyor. | Open Subtitles | يمكننا أخذ حافلة لمدة 13 يوم وثم نركب الحمير من هناك |
Benim arabayla gidebiliriz ama benzin şirketten olacak. | Open Subtitles | يمكننا أخذ سيارتي ولكن البنزين سيكون على حساب الشركة |
Rönesans Fuarı'na gitmek için 2 hafta izin alabilir miyiz? | Open Subtitles | السؤال التالى... هل يمكننا أخذ اجازه إسبوعين للذهاب إلى معرض عصر النهضه |
Bedava kalem midye alabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا أخذ الأغلفة المجانية؟ |
Bu, bir açıdan işe yarayan ama çok pahalı olan bir aşıyı alıp ignenin yuzde biri kadar dozla aynı korumayı sağlayabilir. | TED | ويمكننا دفعها باتجاه واحد، حيث يمكننا أخذ لقاح ناجح ولكن غالي السعر والحصول على الحماية من خلال المئات من الجرعات مقارنة بالإبرة. |
Bu tüneli kullanabiliriz, sonunda servis kanalı var. Bizi doğruca denizaltı limanına götürür. | Open Subtitles | يمكننا أخذ هذا النفق وفي نهايته يوجد ممر الخدمة المؤدي لأنابيب الغواصة |
Hayır, üzgünüm hayatım. Norman'ı İskoçya'ya götüremeyiz. | Open Subtitles | لا, أنا آسف, يا حبيبتي لا يمكننا أخذ نورمان إلى اسكتلندا |
Ama adalet almaya değecek bir risk. Bu yüzden kendimize sormalıyız, bu riski nerede alabiliriz? | TED | لكن الإنصاف يستحق المخاطرة. لذلك علينا سؤال أنفسنا، أين يمكننا أخذ المخاطرة؟ |
- Hem şu seyahat gemilerinden de alabiliriz. - O ada senin bu ada benim. | Open Subtitles | يمكننا أخذ سفينة روبنسون كروز ونبحر من جزيرة لجزيرة أخرى |
Daha sonraki çizelgeler için normal okumalar alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أخذ القراءات المعتادة للجداول التالية |
Size teklif ettiğim miktarla o mülkü de alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أخذ منزلها بسعر ليس أكثر بكثير مما أعرضه عليك. |
Anne, cenazeye bir arabayla gidebiliriz Katrina gelmiyor. | Open Subtitles | أمي، يمكننا أخذ سيارة واحدة للتشيع لأن كاترينا ليست قادمة |
- Connecticut'a bununla gidebiliriz. - Kartın üstüne adımı yazacağım. | Open Subtitles | "يمكننا أخذ ذلك معنا إلى "كونيكتيكت - سوف اضع اسمى على هذا الكارت - |
Abercrombie Fitch'e hoş geldiniz siparişinizi alabilir miyiz? | Open Subtitles | مرحباً بكم في "أبركرومبي و فيتش". هل يمكننا أخذ طلبكِ؟ |
Evin önündeki arabayı alabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا أخذ السيارة و نهرب بعيداً؟ |
Kan alıp, Meniere sendromu için kontrol edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أخذ عينة من الدماء ونتأكد من عدم وجود مرض المينيير |
Ya da iç çamaşırlarını alıp bayrak gibi birbirine bağlarız. | Open Subtitles | أو يمكننا أخذ ملابسهم الداخلية وربطها على العلم |
İncik kemiğini alıp bu şekilde ikiye ayırırsak tümörden kalan açıklığı kapatmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أخذ عظمة الشظية وتقسيمها إلى جزئين يمكننا استخدامها لوصل الفراغ الناتج عن استئصال الورم |