ويكيبيديا

    "يمكننا أن نفترض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • varsayabiliriz
        
    Gaara'yı koruma altına almadıklarını varsayabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نفترض أنهم لا يملكون غارا تحت حمايتهم
    Sanırım buraya kadar gelmiş olduğunu varsayabiliriz. Open Subtitles اعتقد أنه يمكننا أن نفترض بأنه وصل إلى هنا..
    Cahill'in arkası sağlam birisine çalıştığını varsayabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نفترض أن كاهيل يعمل مع شخص ، شخص بمهارات
    CIA'daki katliam görüntülerinde olduğu gibi bu olayın görüntüsünü de internete sızdıracağını varsayabiliriz. Open Subtitles فإن أولادهم سيموتون مثل المذبحة التي شاهدناها عن الإستخبارات المركزية يمكننا أن نفترض بأنه سينشر ذلك على الإنترنت
    Sadece bu parayı senin hesabına yatırdığını varsayabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نفترض أنه قدم تلك الودائع إلى حسابك
    Sylvester da bir şey yok, yani sadece mantarları öldürdüğünü varsayabiliriz. Open Subtitles سيلفستر ما يرام، و لذلك يمكننا أن نفترض أنه يقتل فقط الفطريات.
    Bu onların B planıysa, C planınında yakında olduğunu varsayabiliriz. Open Subtitles لو كانت هذه خطتهم ب يمكننا أن نفترض فقط الخطة ج وراء ذلك
    Bu sebeple onun Q.T.'nin ofisine gittiğini, onu cansız bulup telefon açmak için döndüğünü varsayabiliriz. Open Subtitles لذا يمكننا أن نفترض فقط انه ذهبت إلى مكتب Q.T. و عثر عليه ميتا وخرج لإجراء المكالمة.
    Bu gelişmiş asalağın insan yapımı olduğunu varsayabiliriz, değil mi? Open Subtitles يمكننا أن نفترض أن هذا الورم... هذا الطفيلي من صنع الإنسان، نعم؟
    Bu gelişmiş asalağın insan yapımı olduğunu varsayabiliriz, değil mi? Open Subtitles يمكننا أن نفترض أن هذا الورم... هذا الطفيلي من صنع الإنسان، نعم؟
    - Öyle veya böyle... yardım geleceğini varsayabiliriz. Open Subtitles ولا يمكننا أن نفترض أن المساعدة ستأتى
    ...bu durumda Chloe'ye ait olduğunu güvenle varsayabiliriz. Open Subtitles لذا أعتقد اننا يمكننا أن نفترض "أنها " كلوى
    Helyum tankı, B ve C iticilerinin aktif olduğu ilk testte sorunsuz olduğuna göre, bu ikisinin, tankı tangırdatmadığını varsayabiliriz. TED بما أن خزان الهيليوم بخير خلال الاختبار الأول حين يعمل كلًا من الدافع B وC، يمكننا أن نفترض أن كليهما لا يسبب الاهتزاز.
    Hesse hâlâ adadaysa adadan ayrılamayacağını varsayabiliriz, değil mi? Open Subtitles إنّ كان (هيس) لا يزال في الجزير، هذا يعني بأنّه يمكننا أن نفترض بأنّه لم يهرب؟ إنّه ضمن القائمة المُـراقبة
    Bence, cinayetin ve malçalamanın aynı yerde işlendiğini varsayabiliriz. Open Subtitles {\pos(192,140)} حسناً، إسمعا، أعتقد أنّه يمكننا أن نفترض أنّ القتل والطحن قد حدثا في نفس المكان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد