Arayan kim olabilir? Jessica Evanson'ın yaşı uyuyor ama... emin olamayız. | Open Subtitles | جيسيكا ايفانسون هي المناسبة من الناحية العمرية لكن لا يمكننا التأكد |
Bu yüzden şüphelinin... ilaç işiyle ilgilendiğinden emin olamayız. | Open Subtitles | .. لذلك لا يمكننا التأكد إذ ما كان المشتبه به يعمل في المجال الطبي |
Bunun ne demek olduğundan emin olamayız fakat doğu yakasında şafaktan önce savaş başlığının infilak edeceğine işaret ediyor olabilir. | Open Subtitles | لا يمكننا التأكد من معنى هذا الكلام ولكنها ربما تشير إلى أن الصاروخ سيتم إطلاقه قبل الفجر بالساحل الشرقي. |
Bundan tam olarak emin olamayız. | Open Subtitles | ربما, ولكن لا يمكننا التأكد من ما أشار إليه بكلامه |
Hem harika iş yaptığımızdan hem de etrafımızda harika bir çevre olduğundan nasıl emin olabiliriz? | TED | كيف يمكننا التأكد أن لدينا أعمالا عظيمة وكذلك بيئة عظيمة حولنا؟ |
Evet, ama bu izin katilin olduğuna emin olamayız. | Open Subtitles | نعم، ولكن لا يمكننا التأكد من أن هذه للقاتل |
Abby'lerin gidip gitmediğinden tamamen emin olamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا التأكد تمامًا إن كانت المخلوقات رحلت |
O zaman emin olamayız, değil mi? | Open Subtitles | حسناً لا يمكننا التأكد هل يمكننا ؟ |
Biliyorum, ben sadece diyorum ki; Chris'in bunu bildiğinden emin olamayız. | Open Subtitles | أعلم، ولكن لا يمكننا التأكد بأن (كريس) كان على علم بذلك. |
Kimliğinin ortaya çıktığına yüzde yüz emin olamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا التأكد بأنه قد كُشِف |
Yutmuş gibiydi ama haklısın, emin olamayız. | Open Subtitles | - بدا عليه ذلك, ولكنك محقة لا يمكننا التأكد منه |
Gidip bakmadan emin olamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا التأكد حتى نتحقق من الأمر |
Lezyon yoksa emin olamayız. | Open Subtitles | بدون الأضرار لا يمكننا التأكد |
Bundan emin olamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا التأكد من ذلك |
Leigh, O devirde, bu canavarlığı kimin başlattığından emin olamayız. | Open Subtitles | (لى)لا يمكننا التأكد بشأن من الذى بادر بإرتكاب هذه الفظائع فى تلك الفتره |
Hayatta olduğuna inanıyoruz, ama emin olamayız. | Open Subtitles | -نعتقد أنه كذلك، لكن لا يمكننا التأكد |
Hiçbir şeyden emin olamayız. Franklin gözden uzak bir balıkçı kasabası ve şu anki ekonomiyle ağır bir darbe aldılar. | Open Subtitles | لا يمكننا التأكد من أي شيء بعد (فرانكلين) عبارة عن مجتمع معزول يعمل في الصيد |
Ayrıca döndüğümüzde Gibbs'in deli gibi kahve içeceğinden ya da senin bir deyimi yanlış söyleyeceğinden ya da McGee'nin bu gece yalnız uyuyacağından da emin olamayız ama insanların aynı şeyi yapma huyu vardır. | Open Subtitles | و أيضا لا يمكننا التأكد من أن (غيبـز) يرتشف القهـوة حينما نعود إلى المكتب |
Kendi gözlerimizle görmediğimiz sürece hiçbir şey için %100 emin olamayız Benji. | Open Subtitles | (نحن لا يمكننا التأكد 100% يا (بينجي مالم نراه بأعيننا. |
Şey, incelemeden nasıl emin olabiliriz ki... | Open Subtitles | حسناً، لا يمكننا التأكد إلا إذا سألناه ؟ |
Fakat bizim peşimizden gelmeyeceklerinden nasıl emin olabiliriz? | Open Subtitles | لكن كيف يمكننا التأكد من أنهم لن يلحقوا بنا؟ |