Yapabileceğimiz bir şey olmalı. Muhakkak bir şey vardır. | Open Subtitles | لا بد آن هناك ما يمكننا فعله بلى ، هناك ما يمكننا فعله |
Hayır, aslında Yapabileceğimiz bir şey var. Hademe Brooksie'yi yardım etmesi için buraya getirebilirsin. Ben de Todd'a cumhuriyetçilerin bencil olmadığını söyledim. | Open Subtitles | لا، هناك شياء يمكننا فعله لذا أخبرت تود أن النظام الجمهوري ليس بأناني |
Peki, bu uzay çağı maddesini, en azından önceleri uzay çağı maddesi diye adlandırdığımız bu maddeleri yani plastikleri ne yapacağız? | TED | فإذاً ما الذي يمكننا فعله تجاه هذه المواد المعمرة أو على الأقل ما كنا نسميه المواد المعمرة ، هذه المواد البلاستيكية؟ |
Döndüğün zaman, babanın unvanı hakkında neler yapabiliriz, bir bakarız. | Open Subtitles | عندما تعود ، سنرى ما يمكننا فعله بشأن لقب والدك |
elimizden gelen her şeyi burada ve şimdi yapacağız. Bu en önemli vazifemiz. | Open Subtitles | والشيء الذي يمكننا فعله هو هنا و الآن هذا هو الشيء الأكثر أهمية |
Şuna bir bakalım ve ne yapabileceğimize karar verelim. | Open Subtitles | لنلقِ نظرة على هذه ، لنرى ما يمكننا فعله |
Albay, düşünceye minnettar olmadığımızdan değil ama buraya gelen donanma hakkındaki raporu okusaydınız Yapacak pek bir şeyimiz olmadığını bilirdiniz. | Open Subtitles | نحن نقدر جهدكم لكن لو قرأت تقريرى لعلمت أنه ليس هناك ما يمكننا فعله |
Bir miktar ziyan, başta da belirttiğim gibi, kaçınılmaz olarak olacaktır, o zaman soru şu oluyor, onunla Yapacağımız en iyi şey ne olur? | TED | بعض مخلفات الطعام، كما قلت في البداية، ستظهرحتماً، لذا فالسؤال هو، ما أفضل ما يمكننا فعله بها؟ |
Logan AB negatif. Bulunması en zor olan kan tipi. Üzgünüm Yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | فصيلة لوجان اي بي سالب ، وهي أصعب فئة في الحصول عليها أنا آسف ، ليس هناك ما يمكننا فعله |
Vücudun kalbi reddetmeye başlarsa Yapabileceğimiz bir şey kalmaz. | Open Subtitles | لو حصلت على أي التهاب أو تراجع حالة فلا شيء يمكننا فعله |
Yapabileceğimiz bir şey varsa lütfen söyle. | Open Subtitles | حسنا, إذا كان هناك أيّ شئ يمكننا فعله أخبرنا رجاءً |
Tumnus'a yardım için Yapabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | ـ هل هناك ما يمكننا فعله لمساعدة تومنوس؟ |
Sadece bir kişinin verileriyle ne yapabiliriz? | TED | ما الذي يمكننا فعله ببيانات شخصٍ واحدٍ فقط ؟ |
Adamlarım bunun için çalışıyorlar elimizden gelen sadece bu. | Open Subtitles | إن رجالي يعملون على ذلك, و لكن هذا هو أكثر ما يمكننا فعله. |
- Yarın sabah arayın, ne yapabileceğimize bir bakalım. | Open Subtitles | -أشكرك اتصلي بنا في الصباح وسنرى ما الذي يمكننا فعله -حسنا |
Yapacak bir şey bulurum. | Open Subtitles | أعرف شيئاً يمكننا فعله لا يتطلب أية ملابس |
O şu anda komada. Bizim Yapacağımız şey bekleyip görmek. | Open Subtitles | إنها في غيبوبة، وكل ما يمكننا فعله هو أن ننتظر ونرى |
Bakteriyel enfeksiyonu ortadan kalkmazsa korkarım hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا تصاب حتّى يتمّ عمليّة المسح أنا خائفة، لا يوجد ما يمكننا فعله |
Yardım edebileceğimiz birşey var mı sorun. | Open Subtitles | فلتعرف إن كان هنالك أيّ شيء يمكننا فعله للمساعدة. |
Efendim, sizin için bunun zor olduğunu biliyorum, içgüdünüz birşeyleri değiştirmek, ama bu sefer tam olarak yapamayacağımız şey bu. | Open Subtitles | سيدي، أعرف أن هذا عسير عليك، غريزتك لتغيير الأشياء لكن لمرّة واحدة، هذا بالضبط ما لا يمكننا فعله |
Herkese neler yapabildiğimizi gösterirsek, bizi dinleyeceklerdir. | Open Subtitles | , لو أننا أظهرنا الجميع ما يمكننا فعله سيستمعون لنا لا أستطيع |
Ne yapabileceğimizin cazibesinin anlayış derinliği henüz yok. | TED | لم نصل بعد إلى فهم عميق لمدى جاذبية ما يمكننا فعله. |
- ...Yapabileceğimiz bir şey varsa lütfen söylemekten çekinmeyin. | Open Subtitles | لو كان هناك شيء يمكننا فعله لجعل غرفتكم طبيعية لا تخافوا من الطلب |
Ama onunla yapabileceklerimiz konusunda heyecanlıyım. | TED | ولكني متحمس حقاً حول ما يمكننا فعله بها. |
İlginç bir şey yapabileceğimizi düşünüyoruz. | TED | لذا نعتقد أن هناك شئ مثير يمكننا فعله هنا |