| Bak, eğer sorun park cezalarıyla ilgiliyse her şeyi Açıklayabilirim, tamam mı? | Open Subtitles | إنظر. إن كان هذا بشأن مخالفات السيارة يمكنني أن أشرح كل شئ. |
| Çünkü en azından ona, senin beni onu yemeye zorladığını Açıklayabilirim. | Open Subtitles | لأنه يمكنني أن أشرح له على الأقل أنك تجبرينني على تناوله |
| Söz verdim biliyorum. Öyle, öyle üzgünüm ki. Açıklayabilirim. | Open Subtitles | أعلم ذلك، أنا في غاية الأسف يمكنني أن أشرح لك |
| Yasadışı ticareti en iyi böyle Açıklayabilirim. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي يمكنني أن أشرح أفضل من التجارة غير المشروعة. |
| Babamı ne kadar çok sevdiğimi nasıl izah edebilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أشرح لك كم كنت أحب أبي ؟ |
| Bunu açıklayamam ama Trevor'un iyi olduğuna seni temin ederim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أشرح و لكني أعدك أن تريفور بخير |
| Bunu sana daha nasıl Açıklayabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | اسمع,لا اعرف كيف يمكنني أن أشرح ذلك بشكل أفضل |
| Açıklayabilirim.Biz sadece arkadaşız. | Open Subtitles | أنتظري لحظة. يمكنني أن أشرح لكي. نحن مجرد أصدقاء! |
| Lütfen efendim. Olanları Açıklayabilirim. | Open Subtitles | سيدي، رجاء، يمكنني أن أشرح ما حدث |
| Açıklayabilirim ama, tamam mı? | Open Subtitles | يمكنني أن أشرح مع ذلك ، حسناً ؟ |
| Sana her şeyi anlatamam ama Açıklayabilirim... | Open Subtitles | لا استطيع ان اخبركم كل شيء، ولكن يمكنني أن أشرح... |
| Açıklayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشرح لك. يمكنني أن أشرح. |
| - Yargıç, Açıklayabilirim. - Açıklamasın da. | Open Subtitles | أيها القاضٍي يمكنني أن أشرح - يجبٌ عليكي أن تشرحي - |
| Açıklayabilirim, hepsi bir yanlış anlama. | Open Subtitles | توقف يمكنني أن أشرح لك. |
| Bakın, durumu Açıklayabilirim. | Open Subtitles | تمهل , يمكنني أن أشرح لكم |
| Tamam, bitti artık. - Bir dakika, bunu Açıklayabilirim. | Open Subtitles | تمهلوا , يمكنني أن أشرح لكم |
| Açıklayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشرح الأمر |
| Açıklayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشرح. |
| Sayın Senatör. İzin verirseniz izah edebilirim. | Open Subtitles | سيناتور، إذا سمحتَ لي، يمكنني أن أشرح |
| İzah edebilirim. | Open Subtitles | .. يمكنني أن أشرح |
| Bunu açıklayamam, ama yöneldiği yer orası. O intikam istiyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أشرح لكِ الآن لكن هذا هو المكان الذي تتجه إليه |