ويكيبيديا

    "يمكنني إخباركم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlatamam
        
    • söyleyebileceğim
        
    Size bir destekçinizin olmasının ne kadar önemli olduğunu anlatamam. TED لا يمكنني إخباركم بمدى أهمية وجود راعِ.
    Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama patronumla iletişime geçmeye çalışmayacağınıza söz verene kadar daha fazlasını anlatamam. Open Subtitles لكن لا يمكنني إخباركم بالباقي حتى تعدونني إنكم لن تتصلوا به
    O kelimelerinin arkasındaki anlamı anlatabilirim ama o kelimelerin sizin için anlamlarını anlatamam. Open Subtitles يمكنني إخباركم ما وراء الكلمات بالنسبة لهم ولكنني لا أستطيع إخباركم ماذا تعني ما وراء الكلمات بالنسبة لكم
    Size söyleyebileceğim... onları birisinin yaptığı. Open Subtitles لكن ما يمكنني إخباركم به هو أن أحدهم صنعهم
    Şu an söyleyebileceğim tek şey, ölümlerin ateşli silahla olmadığı şeklinde. Open Subtitles ولكن ما يمكنني إخباركم به هو أن الضحايا لم تمت إثر طلقات نارية
    Hepinizin kitabımı okuması benim için ne kadar önemli, anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني إخباركم كم عنى لي أنّكم جميعاً قد قرأتم كتابي.
    - Tamam. - Hiç birşey bilmiyorum, o yüzden birşey anlatamam! Open Subtitles حسناً - لا أعرف شيئاً , لذا لا يمكنني إخباركم بشيء -
    Burada yaşananları size anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني إخباركم بما كان لدينا هنا
    Size anlatamam. Bu gece öğrenirsiniz. Open Subtitles -لا يمكنني إخباركم ستسمعون كل شئ الليلة
    Sana anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني إخباركم
    Psikoloji doktoramı hak etmek için üniversitede 9 sene geçirdim. Kaç insanın kartvizitime bakıp şöyle dediğini anlatamam: "Ha, psikolog. Yani gerçek doktor değilsin!" adeta kartımda belirtilmesi gerekmiş gibi. TED لقد قضيت تسع سنين بالجامعة لكي أحصل على الدكتوراه في علم النفس، ولا يمكنني إخباركم عن كم الناس الذين ينظرون إلى بطاقة عملي ويقولون: "طبيب نفسي. إذًا فأنت لست طبيبًا حقيقيًا." كما لو أنه من المفترض أن يكون هذا مكتوبا على البطاقة.
    Size söyleyebileceğim tek şey geçen birkaç hafta boyunca sizlerden bazılarınızla sendika ve FOP temsilcileriyle görüştüm. Open Subtitles أنا لا أعرف ، لكن ما يمكنني إخباركم هو أنه خلال الأسابيع الماضية تحدّثت إلى العديد من زملائكم ومع ممثلي نقابتكم وممثلي أخويّة الشرطة
    (Kahkahalar) Size söyleyebileceğim şu ki herkes Adam Smith'in öngördüğü gibi davranmadı. TED (ضحك) ما يمكنني إخباركم به هو أن الجميع لا يتصرفون مثلما كان آدم سميث يتوقع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد