Ayın 25'inde sizlere burayı göstermek... ve herkesle tanıştırmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى تاريخ 25 لأريكمكلشيءهنا .. وأعرفكم على الجميع |
Evimdeki kahveyi içmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أعود للمنزل و أحتسي القهوة |
Evimdeki kahveyi içmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أعود للمنزل و أحتسي القهوة |
Başka çare yok ki. Pazar gününe kadar bekleyemem çünkü. | Open Subtitles | . ليس هناك طريقة أخرى . لا يمكنني الانتظار حتى يوم الأحد بالتأكيد |
Ama Elle senin ellerinde olana kadar bekleyemem, çünkü ellerin dolmuş olacak. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى تحصلي على إل لأنك ستكوني مشغوله بها |
Danny ve Amanda ile tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أتعرف على دانى و أماندا |
Bağlantını kestiklerini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أقتلك أيّها القرد |
Bağlantını kestiklerini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أقتلك أيّها القرد |
Todd'u o çukura koymak için sabırsızlanıyorum. - Aynen. | Open Subtitles | نعم, لا يمكنني الانتظار حتى رمي تود في الحفرة |
Artık buraya gelmemek için sabırsızlanıyorum ya. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى اليوم الذي لن أضطر فيه للقدوم إلي هنا |
Tekrar verdiğimde yüzünde oluşacak ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أرى النظرة التي ستعتلي وجهها حينما أعطيها إياها مجددًا |
Evet, Ophelia ile plak dükkanında istatistik çalışıyorum. Geri dönmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | نعم, كنت انهي مشكله في كتاب الاحصائيات مع اوفيليا في متجر التسجيلات, لا يمكنني الانتظار حتى اعود للمنزل |
Bunun bitmesi için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا يمكنني الانتظار حتى ينتهي هذا |
Oraya gitmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى اخرج من هنا |
Karşılıksız çek yazmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أسترجع الشيك |
Elbiseler için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى نشتري الفساتين. |
Eve gidip kıyafetlerimi çıkarmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى أصل إلى المنزل، وأخلع ملابسي... |
Bu film bitene kadar bekleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى ينتهي الفيلم. |
Yalanlarından suçlanana kadar bekleyemem! | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى تُجازى على كذبك! |