Kabul ediyorum, düşündüğün şey ama Açıklayabilirim. | Open Subtitles | حسناً, إنه ما تظن، لكن يمكنني الشرح. |
Clark, Açıklayabilirim. | Open Subtitles | كلارك يمكنني الشرح |
- Baba, Açıklayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الشرح يا أبي |
- Baba, Açıklayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الشرح يا أبي |
Evet, daha detaylı Açıklayamam, çünkü şu anda dışarda bekliyor. | Open Subtitles | لا يمكنني الشرح لأنها تقف الآن خارج الكابينة |
Wheeler, ben Açıklayabilirim. | Open Subtitles | ويلر ، يمكنني الشرح |
Peder, lütfen. Açıklayabilirim. | Open Subtitles | من فضلك يا أبتي يمكنني الشرح |
Sanırım Açıklayabilirim. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يمكنني الشرح |
Biliyordu değil mi? Açıklayabilirim Zoe. | Open Subtitles | زوي، يمكنني الشرح |
Ama Açıklayabilirim | Open Subtitles | لكن يمكنني الشرح |
- Açıklayabilirim. - Duymak istiyorum. | Open Subtitles | يمكنني الشرح أود أن أسمعه |
Bayan Grant, ne yaptıysam veya ne yaptığımı düşünüyorsanız, Açıklayabilirim. | Open Subtitles | سيدة (جرانت)، أيًا كان ما فعلت أيًا كان ما تظنيني فعلت، يمكنني الشرح |
- Açıklayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الشرح لا تشرح |
Lütfen, bağışlayın, efendim, Açıklayabilirim. | Open Subtitles | من فضلك يا سيدي يمكنني الشرح. |
- Dur, Açıklayabilirim. | Open Subtitles | -مهلاً، يمكنني الشرح |
- Açıklayabilirim, anne. - Açıklayabilir misin? | Open Subtitles | يمكنني الشرح امي - يمكنك ؟ |
-Biliyorum.Açıklayabilirim. | Open Subtitles | -أعرف . يمكنني الشرح |
- O neydi? - Teğmen, Açıklayabilirim... | Open Subtitles | -كابتن يمكنني الشرح |
Bunu şimdi Açıklayamam ama, bir sorun var, tamam mı? Bankadaki bir şey. | Open Subtitles | لا يمكنني الشرح الآن, لكن مشكلة في المصرف. |
Gitmem gerek. Ben gerçekten üzgünüm, ve Açıklayamam, | Open Subtitles | يجب أن أذهب، أنا آسفة جداً، ولا يمكنني الشرح |
Açıklayamam ama 1941'de ki savaşta hizmet ettim. | Open Subtitles | لا يمكنني الشرح لكنني شاركت في الحرب عام 1941 |