Boks öğrenmek için buradayım, şimdi boks öğrenebilirim, değil mi? | Open Subtitles | أنا هنا لمعرفة الملاكمة. الآن يمكنني معرفة الملاكمة, أليس كذلك؟ |
Vücut dilinden, bir önce buradan gitmemi istediğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني معرفة من لغة جسدكِ، أنكِ تتطلعين لمغادرتي |
Bak, aklını kurcalayan bir şeyler olduğu belli. | Open Subtitles | اصغي، يمكنني معرفة أن هناك شيء يجول بخاطركِ.. |
Bir zahmet kim olduğunu söyle ki kiminle çalıştığımı bileyim. | Open Subtitles | أخبريني بماهيتكِ؟ لكي يمكنني معرفة ماهية من أعمل معها، فضلاً |
anlamıyorum. Tüm testleri yaptım. Bu adamın neden bu kadar acı çektiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لقد قمت بكل الفحوصات, لا يمكنني معرفة لمَ يعاني هذا الرجل من كل ذلك الألم |
Hayır, ama ben anlarım. Bir kadın kimin kimden hoşlandığını anlayabilir. | Open Subtitles | لا، ولكن يمكنني معرفة ذلك المرأة يمكنها معرفة من يعجب بمن |
Sana nasıl inanayım söyle bana? | Open Subtitles | زكيف يمكنني معرفة ذلك؟ إخبريني |
Ölüm'ün yerini sen silahını tekrar doldurana kadar bulabilirim. | Open Subtitles | بما أنه يمكنني معرفة موقع فارس الموت في الوقت الذي قد تستغله لإعادة تلقيم المسدّس |
ve herşeye o kadar çok aşığım ki... ama bu dünyada ne yapacağımı bir türlü çözemiyorum. | Open Subtitles | وأنا فقط أحب كل شئ ولكن لا يمكنني معرفة كيفية جعل نفسي أعمل في العالم |
Girebilirsem, ne olduğunu anlayabilirim. | Open Subtitles | هذا هو الطريق لمعرفة القصة وعندها يمكنني معرفة ماذا حدث |
Eğer doğruysa tesisin yerini belirleyebilir ve ne tür bir güvenliğe sahip olduğunu öğrenebilirim. | Open Subtitles | إذا كان حقيقي ، يمكنني معرفة مكان المصنع ونوعية الحراسة عليه. |
Eğer onu kırabilirsem, belki nereye gittiklerini öğrenebilirim. | Open Subtitles | إذا أستطعت أقتفاء أثره يمكنني معرفة أين سيذهبون |
İhtiyacım olan her şeyi yemek yapışınızı izleyerek öğrenebilirim. | Open Subtitles | يمكنني معرفة كل ما أريده عن طريقة مراقبتكم وأنتم تطهون |
Burnunun üstünden bana bakmandan anlayabiliyorum. - Carl, bırak artık. - Hayır. | Open Subtitles | يمكنني معرفة ما تفكرين به بمجرد نظرتك الدونية الي كارل لا تفعل هذا |
Kızılderili'nin suçlu olduğuna inanmak istemediğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أعني، يمكنني معرفة أنّك لا تريد أن ترى ذلك الهنديّ مذنباً |
Bakın, epey korkutucu bir grup olduğunuzu düşünmenizi anlayabiliyorum. | Open Subtitles | إسمعوا، يمكنني معرفة أنّكم تعتبرون أنفسكم مجموعة مخيفة جدّاً. |
Buna ihtiyacı vardı. belli oluyordu. Gözlerinden anladım. | Open Subtitles | .لكنه أحتاج إلى هذا .يمكنني معرفة ذلك من خلال عينه |
belli oluyor, yine şu burun şeyini yapıyorsun. | Open Subtitles | يمكنني معرفة ذلك, هناك شيء تفعليه بأنفكِ |
Başkanım! Ben nereden bileyim! | Open Subtitles | حضرة الرئيس،وكيف بحق الله يمكنني معرفة السبب؟ |
Onu taktığında benim mi yoksa onun aldığımı anlamıyorum. | Open Subtitles | عندما ترتديه لا يمكنني معرفة إن كان وشاحي أم وشاحها |
Bir kız benimle ilgileniyorsa hemen anlarım. | Open Subtitles | يمكنني معرفة ما إذا كانت الفتاة مهتمّة. |
Sana nasıl inanayım söyle bana? | Open Subtitles | زكيف يمكنني معرفة ذلك؟ إخبريني |
Bu insanları hayatımda görmedim ama eminim içlerine sızmanın bir yolunu bulabilirim. | Open Subtitles | لم أرا هؤلاء الناس في حياتي من قبل ولكني أعتقد انني يمكنني معرفة الكثير عنهم |
Hesaplar tamamen saçmalık. Burada gerçekte ne yaptıklarını çözemiyorum. | Open Subtitles | هذه السجلات لا قيمة لها لا يمكنني معرفة ما كانوا يجنونه هنا حقاً |
Bilmiyorum. Genelde hamile yürüyüşünü bir mil öteden anlayabilirim. | Open Subtitles | لا أعرف يمكنني معرفة الحامل دوماً من ميل |