Sanırım sana yardım edebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد اني اعلم احد الاشخاص يمكنه مساعدتك |
Karanlıkta 160 km içinde sana yardım edebilecek tek adamla karşılaşmanın. | Open Subtitles | تسقط في الظلام على بعد مئات الاميال امام الرجل الوحيد الذي يمكنه مساعدتك |
Kullanıcı'n artık sana yardım edemez, benim küçük programım. | Open Subtitles | المستخدم الخاص بك لا يمكنه مساعدتك الآن. أيها البرنامج الصغير |
Kullanıcı'n artık sana yardım edemez, benim küçük programım. | Open Subtitles | المستخدم الخاص بك لا يمكنه مساعدتك الآن. أيها البرنامج الصغير |
Ama bu para, hayatının yeni bölümüne başlamana yardım edebilir. | Open Subtitles | لكن هذا المال يمكنه مساعدتك للبدء بالمرحلة التالية من حياتك |
Sana yatırımlarında yardım edebilir. | Open Subtitles | يمكنه مساعدتك في الاستثمارات الخاصة بك |
Evet çünkü o çok zeki. Belki köpeğinizi bulmanızda yardımcı olabilir. | Open Subtitles | أجل؛ لأنه ذكى جداً ربما يمكنه مساعدتك فى إيجاد كلبك |
Ama şimdi bütün kartlarımız masada, ve sana bu ciddi problemin hakkında yardımcı olabilecek bir arkadaşım hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن بما أنّ أوراقنا مكشوفة أريد أن أخبرك عن صديق لي يمكنه مساعدتك بمشكلتك الخطيرة |
Pekâlâ, dosya şifrelenmiş ve bu beni aşan bir durum ama sana yardım edebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، إنه مُشفر، وهذا يفوق مهاراتي. لكنني أعرف شخصاً يمكنه مساعدتك. |
Yukarıda sana yardım edebilecek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء بالأعلى يمكنه مساعدتك |
- sana yardım edebilecek bir kişi var. | Open Subtitles | هناك شخص واحد يمكنه مساعدتك الآن |
Çünkü sana yardım edebilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | لأنني الوحيد الذي يمكنه مساعدتك. |
Sana hiç kimse yardım edemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه فعل شئ لا شخص يمكنه مساعدتك |
Buradaki kimse sana yardım edemez matador. | Open Subtitles | لا أحد هنا يمكنه مساعدتك يامصارع الثيران |
- Dur. Onu istediğin kadar döv, işe yaramaz. Sana yardım edemez. | Open Subtitles | إضربه كما تشاء، ذلك بلا فائدة، لا يمكنه مساعدتك. |
Eğer borç paraya ihtiyacın varsa, yardımcı olmaktan mutluluk duyarım, yada belki yeni mali müşavirin sana bu durumdan kurtulman için yardım edebilir. | Open Subtitles | لو وجدت نفسك بحاجة لقرض ...فسيرسني أن أساعدك أو ربما مستشارك الماليّ الجديد ...يمكنه مساعدتك في الخلاص من دَينك |
Pardon kardeşim. Sana kim yardım edebilir biliyor musun? | Open Subtitles | متأسف يارجل، لكن أعرف من يمكنه مساعدتك |
Kocam buradan ayrılmanıza yardım edebilir. | Open Subtitles | {\cH00FFFF}زوجي يمكنه مساعدتك لتخرج من هذا المكان |
Stajyerlerim konusunda çok yardımcı oldu. Sana da yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ساعدني مع طلابي، فكّرت أنه يمكنه مساعدتك مع طلابك |
Şu an burada bulunan birisi sana bu konuda yardımcı olabilir. | Open Subtitles | هناك بالتأكيد شخصا ما هنا يمكنه مساعدتك فى هذا |
Sana yardımcı olabilecek bir doktor arakadaşım var. | Open Subtitles | لديّ طبيب صديق لي. ربما يمكنه مساعدتك. |
Sizin bildiğiniz tanrı şu an size yardım edemez. | Open Subtitles | والإله الذي تعرفه لا يمكنه مساعدتك الآن |
Bu konuyu arkadaşın Macauley'e sor. Belki sana yardımcı olabilir. | Open Subtitles | إسألْ صديقك ماكلوي عن ذلك لَرُبَّمَا يمكنه مساعدتك |