Atış gücü, dünyayı yok edebilir ve şimdi Kuratov'un kontrolü altındadır, | Open Subtitles | قوة النار يمكن أن تدمر الأرض والآن هي تحت سيطرة كوراتوف |
Eğer dedikleri doğru ise Ray'i yenmek bu gerçekliği ve içindeki herşeyi yok edebilir. | Open Subtitles | إذا ما قالوه صحيح، و هزيمة راي يمكن أن تدمر هذا الواقع وكل ما فيه. |
Bu bütün kariyerimi, hayatımı yok edebilir. | Open Subtitles | هذا يمكن أن تدمر حياتي المهنية، حياتي كلها. |
Darkspore yok edebilecek bir silah, şimdi ve her zaman. | Open Subtitles | سلاح واحد يمكن أن تدمر داركسبور، مرة واحدة وإلى الأبد. |
New York mafya lideri, kendi savunmasında tanıklık edecekti her şeyi yok edebilecek bir hamleyle hem de. | Open Subtitles | زعيم جريمة نيويورك سيدافع عن نفسه في خطوة يمكن أن تدمر كل شيء |
Bir doğal afet bu gezegeni her an yok edebilir. | Open Subtitles | و الكوارث الطبيعية يمكن أن تدمر هذا الكوكب في أي لحظة . |
- Bu benim türümü yok edebilir. | Open Subtitles | هذا الخيار يمكن أن تدمر نوع بي. |
Çip'i yok edebilir. | Open Subtitles | يمكن أن تدمر الشريحة |
Sorunsuz çalışan bir Omec savaş gemisi bütün Votan Birliğini yok edebilir. | Open Subtitles | سفينة (أوميك) حربية كاملة الوظائف يمكن أن تدمر تجمعات الفوتان كاملة. |
Tek'in Çekiç şey yok edebilir. | Open Subtitles | تيك's المطرقة يمكن أن تدمر أي شيء. |
Seni seçtim çünkü, sen ileride beni yok edebilecek kişisin. | Open Subtitles | وقد اخترت لكم... ... لأنك المستقبل الذي يمكن أن تدمر لي. |