| Hayır, hayır, hayır. Bunu yapmış olamazsın. Buraya gelip seni öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | لا، لا يمكن أن تكوني فعلتِ ذلك، ستأتي إلى هنا محاولة قتلكِِ |
| Doktor Tanaka konunun girişini yaptı. Hikayeni tam olarak almış olamazsın. | Open Subtitles | دكتور تاناكا بالكاد قام بخدش سطح الموضوع لا يمكن أن تكوني قد حصلتِ على قصتك |
| Kesinlikle, Ben ile arkadaş olabilirsin. | Open Subtitles | بالتأكيد يمكن أن تكوني صديقة لـبيــــن بالتأكيد يمكن أن تكوني صديقة لـبيــــن |
| Ve biz de sizi tanımıyoruz. Tüm bildiğimiz kadarıyla, onun kötü ikizi bile olabilirsin. | Open Subtitles | ونحن لا نعرفك لكنّ نعرف أنه يمكن أن تكوني توأمها الشريّر |
| Burada sıkışan sen olabilirdin değil mi Gwen? | Open Subtitles | جوين ، كان يمكن أن تكوني أنتِ في هذا الموقف ، أليس كذلك ؟ |
| Nasıl hem bu kadar yetenekli, hem de bu kadar dar kafalı olabiliyorsun. | Open Subtitles | كيف يمكن أن تكوني موهوبة لهذا الحد وبنفس الوقت بلهاء؟ |
| Genç veya olgun olabilirsiniz, evli veya bekar, siyahi veya beyaz. | TED | يمكن أن تكوني صغيرة أو كبيرة في السن، متزوجة أو عزباء، سوداء أو بيضاء. |
| Doktor Tanaka konunun girişini yaptı. Hikayeni tam olarak almış olamazsın. | Open Subtitles | دكتور تاناكا بالكاد قام بخدش سطح الموضوع لا يمكن أن تكوني قد حصلتِ على قصتك |
| Mantıken cadı olamazsın, babam çocukken o yaşlıydı. | Open Subtitles | منطقيا، أنت لا يمكن أن تكوني الساحرة، لأنها كانت عجوزا في حين كان هو صغيرا |
| Mantıken cadı olamazsın, babam çocukken o yaşlıydı. | Open Subtitles | منطقيا، أنت لا يمكن أن تكوني الساحرة، لأنها كانت عجوزا في حين كان هو صغيرا |
| Onu almış olamazsın çünkü tiyatro odasında kilitli duruyor. | Open Subtitles | لا, لم تفعلي ذلك لا يمكن أن تكوني أخذت ذلك الثوب فعلاً لأنني أبقي ذلك الثوب مُغلقاً عليه في أمان في غرفة الدراما |
| Sen otlakçı olamazsın, Aggy. Otlakçı, Sebastian. Sen "Kıç"sın! | Open Subtitles | لا يمكن أن تكوني بام يا آغي سباستيان بام أنت بوب. |
| Hem prenses hem de anlatıcı olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكوني الأميرة والراوي في نفس الوقت |
| Her yerde olabilirsin. Her şeyi yapıyor olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تكوني في أيّ مكان, وتفعلين أيّ شيء. |
| Bunları bulmuş olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تكوني قد عرفتِ ذلك بوسائل بشرية. |
| Bunları sona erdirmenin anahtarı sen olabilirsin. | Open Subtitles | لهذا لن تذهبي لمركز الـ4400 يمكن أن تكوني المفتاح لإنهاء هذا |
| Sen mahkemede şahit olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تكوني شاهدة هنا يمكن أن تكوني شاهدة |
| "Ama sadece bir günde, bundan nasıl emin olabilirsin?" | Open Subtitles | لكن كيف يمكن أن تكوني متأكدة في يوم واحد فقط؟ |
| - Hayır, ama sen daha iyi olabilirdin. | Open Subtitles | - لا، و كان يمكن أن تكوني أنتِ أيضاً أفضل |
| - Nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | لا، هذا ليس أنت. كيف يمكن أن تكوني متأكدة؟ |
| Şu görünüşünüzle bir oyuncu olabilirsiniz. | Open Subtitles | رائع. بالطريقة التي تبدين عليها يا عزيزتي يمكن أن تكوني ممثلة |
| - Bu konuda düşünüyorsanız, bu mantıklı. - Ciddi olamaz. | Open Subtitles | إذا فكرتم بها ، ستجدون أنها منطقية لا يمكن أن تكوني جادة |
| Ciddi olamazsınız. O bir iblis değil, bir insan. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكوني جادّة فهو ليس شيطاناً، بل بشريّ |