Dünya ve diğer birçok nesnenin Güneş etrafında öngörülebilir rotaları vardır. | Open Subtitles | الأرض وبعض الأجسام الأُخري ترسم مسارات حول الشمس يمكن التنبؤ بها |
Güvenilir ve tahmin edilebilir bir şekilde hala kışkırtıcı olduğumu düşünen bir kocam var. | Open Subtitles | لدي الزوج الذي يشعر يمكن التنبؤ بها للغاية وتعتمد .. لافاقته. |
Yaşadığımız hayatın sağı solu belli değil. | Open Subtitles | هذه الحياة التي نعيشها انها لا يمكن التنبؤ بها |
Kadınlar ve erkekler, kararsız, tahmin edilemez ve mantıksızlar. | Open Subtitles | الرجال والنساء شخصيات عشوائية و لا يمكن التنبؤ بها ، و غير عقلانية |
Maalesef, beynin kimyası, parmak izi gibi... eşsiz ve Öngörülemez olabiliyor. | Open Subtitles | ولسوء الحظ كيمياء المخ يمكن أن تكون فريدة ولا يمكن التنبؤ بها مثل بصمة الأصبع |
Yaptığı şey şu: kafasının üzerinde çok beklenmedik ve son derece yavaş bir şekilde şarhoşmuş gibi dönüyor. | TED | ما يقوم به هو أنه يتحرك بطريقة مترنحة على رأسه بحركة لا يمكن التنبؤ بها وفي غاية البطء. |
SOS'de genler bu duyguları bastırma ve hata önleme özelliklerini kaybeder bireyi öngörülemeyen duygusal çalkantılara ve davranışsal hatalara iter. | Open Subtitles | ولكن في متلازمة الشعور، تفقد الجينات المضطربة نومها وتستيقظ لتقود إلى معاناة حسية لا يمكن التنبؤ بها وعجز سلوكي |
Basit şeylerle ilgili düşünürken faydalı olacağını düşündüğüm özellikler: Birinci olarak, tahmin edilebilirdir. | TED | الخاصيات التي أعتقد أنه من المفيد التفكير فيها بخصوص الأشياء البسيطة: أولاً، يمكن التنبؤ بها. |
Hiç bir rastgelelik yok ama tamamen öngörülebilir de değil. | TED | وليست هناك عشوائية على الإطلاق، ولكن لا يمكن التنبؤ بها تماما. |
Bugün sizlere biraz öngörülebilir mantıksızlıktan bahsetmek istiyorum. | TED | أود أن أحدثكم اليوم عن اللاعقلانية التي يمكن التنبؤ بها |
Yukarıdan belirlenen düzenli bir evren, öngörülebilir ve zamansız Tanrı vergisi kanunlar. | Open Subtitles | لكون مُنظم يُدار من فوق بقوانين شرّعها الرب يمكن التنبؤ بها وصالحة لكل زمان. |
Yoğun ısıya maruz kaldıklarında uzun kemikler tahmin edilebilir şekilde eğrilir, çatlar ve kısalır. | Open Subtitles | عندما تتعرض لحرارة شديدة العظام الطويلة تتصدع و تتقلص بطريقة يمكن التنبؤ بها |
Freeman: Dalgaların tahmin edilebilir ve düzenli şekilde hareket etmeleri sebebiyle, | Open Subtitles | لأن الموجات تتحرك في طرق يمكن التنبؤ بها و منظمة, |
tahmin edilebilir kıvrak zekadan daha itici bulduğum bir şey var: | Open Subtitles | تعلمون، فإن الشيء الوحيد الذي لم يعجبني أكثر من الطرافة يمكن التنبؤ بها |
Halka açık bir buluttan kiralarsak kapsamlı ve sağı solu belli olmayan sunucular kullanmış oluruz. | Open Subtitles | اذا أجرنا من خادم عام سنستخدم خوادم التي حسب تعريفها عامة ولا يمكن التنبؤ بها |
Bu suların sağı solu belli olmuyor. | Open Subtitles | هذه بعض المياه التي لا يمكن التنبؤ بها من حولنا هنا هذا ليس انا |
Jürinin sağı solu belli olmaz. | Open Subtitles | هذا جنة التحكيم لا يمكن التنبؤ بها. |
Su ve elektrik miktarı aynı hava durumu gibi tahmin edilemez ve bu zor şartlarda yetişmiş biri olarak 17 yaşımdayken, birkaç arkadaşımla beraber bir kış günü dinleniyor ve güneşleniyorduk. | TED | حيث مصادر الماء والكهرباء لا يمكن التنبؤ بها كما هو الحال بالنسبة للطقس، وقد نشأت في في هذه الظروف الصعبة، وفي سن ال17، كنت مسترخيا مع صديقين لي في الشتاء، في حمام شمس. |
Kadimlerin veritabanında insanlar üzerindeki etkilerinin tahmin edilemez ve benim moleküllere dönüşmemiş olmamın sadece bir şans olduğunu gösteren bilgilere rağmen mi? | Open Subtitles | على الرغم من أن قاعدة بيانات الإنشنتس توضح إن آثاره على الناس عشوائية تماما و لا يمكن التنبؤ بها و أنا محظوظ لأنني لم أتحول على الفور الى مجموعة من الخلايا |
Evet ama yangın tahmin edilemez. | Open Subtitles | نعم , الحرائق لا يمكن التنبؤ بها |
Sanırım hayat Öngörülemez bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أن الحياة لا يمكن التنبؤ بها بعد كل ذلك |
Geçmiş deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki, plan ne kadar sıkı olursa, beklenmedik birşeylerle karşılaşma olasılığın o kadar artar. | Open Subtitles | لقد وجدت من تجارب الماضي ان الخطة تشديد الخاص بك ، على الأرجح أنك لتشغيل الى شيء لا يمكن التنبؤ بها. |
Federalleri öngörülemeyen yalnız kurt kadar korkutan hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يخيف الحكومة الفيدرالية أكثر من الهجمات لا يمكن التنبؤ بها |
Gökyüzü huzurlu ve ebedidir hareketleriyse tahmin edilebilirdir Bayan Strong. | Open Subtitles | (السماء هادئة و أبدية سيدة (سترونج تحركاتهم يمكن التنبؤ بها |