ويكيبيديا

    "يمكن فعله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapacak
        
    • yapabileceğim
        
    • Yapabileceğimiz
        
    • yapabilir miyiz
        
    • yapılabilir
        
    • Yapabileceğin
        
    • İnsanın yapabileceği
        
    • yapabilecegimizle
        
    Stajyerliğin bitiyor ve... bu kadar, yapacak bir şey yok... Open Subtitles إقتربموعدتعينككطبيب مقيمو .. هذا كل شيء, لاشيء يمكن فعله لكن...
    Başıma kakmaktan başka yapacak bir şeyin kalmadı. Open Subtitles لم يعد هناك ما يمكن فعله سوى السخرية مني
    Onun durumunda, hayatını kurtarmak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyordum, TED كنت أعلم أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله لإنقاذ حياتها.
    Ben , üzgün çok terk duyuyorum ama yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles أنا أيضا حزين لأني مضطر للمغادرة لكن ليس هناك شيء يمكن فعله
    Bu ekinleri bugün yapabileceğimizden daha hızlı Yapabileceğimiz anlamına geliyor. TED هذا يعني أننا نقدر على زراعة المحاصيل بطريقة أسرع مما يمكن فعله اليوم.
    Düştükten sonra, takımdakiler, bir şey yapabilir miyiz diye yardıma koşmuş. Open Subtitles بعد وقوعه جاء أعضاء من فريقه لمساعدته ليروا إن كان هناك ما يمكن فعله
    bu alan imkansızmış gibi gelse de aslında kolayca ek kısıtlamalar eklenerek yapılabilir. TED وهذا هو مجال الشيء الذي يبدو مستحيلاً، وما يمكن فعله حقيقة ببساطة عن طريق وضع قيود إضافية.
    Tutunmaya çalışıyorsun ama Yapabileceğin pek bir şey yok. Open Subtitles حاولنا أن نصمد و لكن لم يكن ما يمكن فعله
    O eyalette bir insanın yapabileceği her şeyi yapmak zorunda kalmışsındır. Open Subtitles أنا متأكدة بأنك فعلت بكل شيء اي شخص يمكن فعله في الولايات المتحدة الأميركية
    Bu durumda yapacak çok az şey kalıyor. Open Subtitles حسناً، أرى أن هناك القليل مما يمكن فعله
    Sırtüstü yatıp, sigara içerek eve hayalperest mektuplar yazmak dışında yapacak pek bir şey yok. Open Subtitles -وهناك القليل الذي يمكن فعله عوضاً عن الاستلقاء و التدخين او كتابة الرسائل الخيالية للوطن.
    - Hıh! yapacak tek bir şey var. Open Subtitles هناك شيئ واحد يمكن فعله بخصوص هذا
    Bu yüzden yapabileceğim tek şeyin donmamaya ve öğrenmeye çalışmak olduğunu düşündüm. TED لذا اعتقدت بأن الشيء الوحيد الذي يمكن فعله هو ألّا أتجمد وأن أحاول التعلم.
    Kendim yapabileceğim bir işi yapıyor diye birisine neden bahşiş vereyim ki? Open Subtitles لم أعطي أحداً إكرامية على شئ يمكن فعله بنفسي؟
    Çünkü, en güzel yeri burası... Bu hiçbir şekilde bizim elimizde değil ve bunu değiştirmek için yapabileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles إنّ ذلك خارج عن ايدينا تماماً ، وليس هنالك شيئاً يمكن فعله لتغيير ذلك.
    Baypas dışında da Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. Open Subtitles لابد من وجود شيء يمكن فعله بخلاف المجازاة
    Yapabileceğimiz tek bir şey var. Saldırısına karşılık vereceğiz. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يمكن فعله ننقل المعركة لعندها
    Eğer, okula teşekkürlerimiz bildirmek için Yapabileceğimiz bir şey varsa... Open Subtitles بالطبع, اذا كان هناك أي شيء يمكن فعله ليعبر عن امتناننا لك
    Bu acı durum için bir şey yapabilir miyiz? Open Subtitles هل هناك شيئ يمكن فعله حيال الحزن؟ أتريد التغيير إلى شراب الجين؟
    Bana kendin hakkında yazılı bir şeyler gönder. Bir şeyler yapabilir miyiz diye bir bakalım. Open Subtitles حسنا ابعث لي ببعض الأوراق عن تفاصيل أكثر وسأرى ما يمكن فعله
    İnsanların hayat kalitesini ciddi ölçüde etkileyen bu baş ağrıları için ne yapılabilir? TED ما الذي يمكن فعله بشأن هذه الحالات، والتي تؤثر بشكل كبير على نوعية حياة العديد من الناس؟
    Bağırmaya ve titremeye başlıyor. Yapabileceğin tek şey onu tutmak. Open Subtitles اذا بدأ بالصراخ و الأرتعاش الشئ الوحيد الذي يمكن فعله هو ضمه
    İnsanın yapabileceği bir şey yok. Open Subtitles إذن لا يوجد ما يمكن فعله
    Neler yapabilecegimizle ilgili sinirlama var mi? Open Subtitles و لكن هناك حد لما يمكن فعله به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد