Onu ve başka iki kişiyi öldürmek için sana sadece iki gün kalıyor. | Open Subtitles | والذي يمهلك يومان لقتله ومعه اثنين أخرين |
Onunla seve seve konuşacağını ama kendini toparlaman için sana birkaç gün müsaade etmesini söyledim. | Open Subtitles | قلت له إنك ستكون سعيدا بالتحدث إليه وطلبت منه أن يمهلك بضعة أيام حتى تتحسن |
Bu belge sana 4 hafta veriyor. | Open Subtitles | . هذا يمهلك أربعة أسابيع |
Ve bu sana zaman kazandıracak. | Open Subtitles | وهذا يمهلك وقتاً |
Bu hikaye, senin cerrah olmak isteyen genç bir zenci tıp öğrencisi olmanla ve kimse sana şans vermiyorken Walter Tapley'in o şansı vermesiyle mi ilgili? | Open Subtitles | هل هذه القصة ستكون حيال كيف أنك كنت طالب طب أسود ترغب في أن تكون جرّاحاً , و لم يمهلك أحد أيّ فرصة و (والتر تابلي) أعطاك هذه الفرصة؟ |