Çoğu da zorluk içinde. Üzerinde çalışacak pek çok farklı sorun var. | Open Subtitles | العديد منهم يناضلون مع مشاكل كبيرة سنقوم بدراسة مشكلات متعددة. |
Özür dilemek, duygularını yönetmekte zorluk yaşayan biriysen, ...kendi kimliğin ve itibarın için büyük bir tehdittir. | Open Subtitles | حسناً الإعتذار يمثل تهديداً كبيراً على الهوية و إحترام الذات إذا كان من الأشخاص الذين يناضلون من أجل التحكم في العواطف القوية |
Sezar önderliğindeki yeni maymun medeniyetinin ŞAFAK VAKTİ'nde ise hayatta kalan insanlar, maymunlarla bir arada yaşamakta zorluk çekti. | Open Subtitles | (بـ بزوغ فجر لحضارة جديدة للقردة بقيادة (سيزار يناضلون البشر الناجيون ليتعايشون. |
Ne için savaştıklarını hatırlamaları lazım. | Open Subtitles | يجب أن يتذكر هؤلاء الشبان ما يناضلون في سبيله |
Ne için savaştıklarını tam olarak biliyorlarmış. Düşündüm ki belki ben de öyle yapmalıyım. | Open Subtitles | كانوا على يقين تماماً ممّا يناضلون لأجله، و أكتشفتُ أنّني ربما أكون كذلك أيضاً. |