ويكيبيديا

    "ينتظرك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bekliyor
        
    • bekleyen
        
    • bekliyordu
        
    • hazır
        
    • beklediğini
        
    • olacak
        
    • bekliyorlar
        
    • senin
        
    • bekler
        
    • Önünde
        
    • bekleyenin
        
    • bekliyordur
        
    • bekleyecek
        
    Büyük meşenin orda seni bekliyor. Şu yoldan çeyrek mil ötede. Open Subtitles انه ينتظرك بجانب السنديان الكبير بعد ربع ميل فى ذلك الاتجاة
    Başkan Chow yukarıda bekliyor. Bay Yip, lütfen onlarla gidin. Open Subtitles مستر شو ينتظرك بالأعلى مستر ييب اذهب معهم من فضلك
    Bileğindeki o iğrenç şeyi hemen şimdi çıkartabiliriz. Taksi bekliyor. Open Subtitles نستطيع أن نزيل ذاك الشيء البغيض من ساقكَ الآن,التاكسي ينتظرك
    Eğer onlara bir şey anlatırsan seni içeride bekleyen birisi olacak. Open Subtitles إذا أخبرتهم أي شيء مفيد، فأحدهم سوف ينتظرك في داخل السجن.
    Aşçı, senin kulüpteki bilardo oyununu bitirmeni bekliyordu. Open Subtitles لأن الطبخ كان ينتظرك حتى تنتهي من لعبة البلياردو في النادي
    İtalyan mankenlerini evde seni bu bekliyor"öpücüğü vermen gereken kişisin şu an. Open Subtitles امسكيه واعطيه قبلة تقول سحقاً للعارضات الايطاليات هذا ما ينتظرك عندما تعود
    Her şeyi ayarladım, amcan seni bekliyor, sana Münih'te bir iş bulmuş. Open Subtitles ولكنني رتبت كل شيء عمك ينتظرك في ميونخ ولقد وجد لك وظيفة.
    Eğer gece kaldırdığınızda Ölüm mutfakta bekliyor bir bardak süt almak için. Open Subtitles الموت ينتظرك في المطبخ عندما تنهض في الليل لأجل كأس من الحليب
    Tıka basa oturmuş 1.100 kişi ve elinizi sıkmak ve Ig Nobel'inizi vermek için kürsüde daha önce Nobel kazanmış kişiler sizi bekliyor oluyorlar. TED تناسب 1100 شخص إنها تتكدس إلى الخياشيم وفي الأعلى على المنصة، ينتظرك لمصافحتك، ينتظرك ليناولك جائزتك ايج نوبل حفنة من الفائزين بجائزة ايج نوبل.
    İçerde, dışarıda, sizi neler bekliyor, neler beklemiyor sizi kim seviyor, kim sevmiyor. Open Subtitles في البيت, وخارجه, من الذي ينتظرك ومن لا ينتظرك, من يحبك ومن يكرهك. إختر ورقة
    Siz domuzlar. Gelecekte sizi neler bekliyor biliyor musunuz? Open Subtitles انت ايها الخنزير اتعلم ما هو المستقبل الذي ينتظرك
    Majeste, Göçmen Ofisi Sorumlusu bekliyor. Open Subtitles صاحب الجلالة ، أعذرنى للمقاطعة,مسئول الهجرة ينتظرك
    Django sizi Tombstone mezarlığında bekliyor. Open Subtitles جانجو ينتظرك فى المقبرة عند شواهد القبور
    Teşekkür ederim. Sanırım müfettiş sizi dışarıda bekliyor. Müfettiş mi? Open Subtitles أشكرك ، أعتقد أن المفتش ينتظرك بالخارج يا سيدىٍ
    Bunlardan her biri önünüzdeki kapılarda bekliyor. Open Subtitles كل واحد منهم ينتظرك خلف الأبواب التى ستراها قبل ذلك
    Asker, Teğmen Stejer seni görmek istiyor, ...hemen odasına git, seni bekliyor. Open Subtitles أيها الجندي الملازم ستاير يتمنى رؤيتك إنه ينتظرك في غرفة التقارير ستعود إلى البيت أخيراً
    Seni ve muritlerini sizi bekleyen sonsuz işkencelerin olduğu karanlığa sürdü. Open Subtitles فيطرحون بك الى الظلام الخارجي حيث الخراب الأبدي ينتظرك و محضرينك
    Şu an dışarıda bekleyen üst düzey bir YTÖE ajanı var. Open Subtitles لدي عميل من مستوى عال ينتظرك في الخارج، في هذه اللحظة
    İki saat sonra arabana girene kadar, seni orada ne için bekliyordu ki? Open Subtitles أجل، ولقد كان ينتظرك أن تخرجي من هناك لمدة،ماذا، ساعتني بعد ذلك حتى وصلتِ لسيارتك؟
    Şimdi , o burda senin için bekliyor, hazır olduğunda git ve onu al. Open Subtitles إنه هناك ينتظرك و يمكنك أن تذهب و تحصل عليه حين تكون مستعداً
    Geri döndüğünde seni kelepçelerden başka bir şeyin beklediğini düşünüyorsan, o zaman dünyanın nasıl işlediğini gerçekten bilmiyorsun demektir. Open Subtitles لذا إن كنت تحسبين أنّ ثمّة ما ينتظرك بالديار عدا الأصفاد فأنت حينها تجهلين حقّاً كيف تجري الأمور بالعالم
    Tatlım, seni laboratuvarda bekliyorlar. Karıncalarını da götürmeyi unutma. Open Subtitles ويا عزيزي، هناك من ينتظرك في المختبر، ولا تنسى نملك.
    senin için bir at ve kumanya, merdiveninin orada bekliyecek. Open Subtitles وفرت لك حصان والمؤن سوف ينتظرك عند الدرج
    Çıkmaz Çarşamba'ya kadar da olsa seni bekler sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أنه سوف ينتظرك حتى يتكون الجليد فى خط الإستواء
    Daha bir çocuksun? Önünde koca bir ömür var. Open Subtitles لازلت صغيرا والمستقبل كله ينتظرك
    Bir bekleyenin yok, değil mi? Open Subtitles ‫لا أحد ينتظرك ‫أليس كذلك؟
    Belki, seni burada profesörlükten başka şeyler de bekliyordur. Open Subtitles ربما هناك ما ينتظرك هنا أكثر من كونك أستاذاً
    Bu gece gördüklerimizle seni bekleyecek pek vakti kalmadığını söyleyebilirim. Open Subtitles ومع ما رأيناه اليوم، أقول أنه لم يتبقى له الكثير من الوقت لكي ينتظرك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد