Sağımda olan kişiler, acilen başka bir kampa transfer edilecektir. | Open Subtitles | هؤلاء الذين عن يميني سوف ينتقلون الي معسكر آخر |
Sonra bir sonraki ağıla geçiyorlar, ve sadece bir kaç hafta içinde çimenler büyümeye başlıyordu. | TED | ثم ينتقلون للآخر وخلال بضعة أسابيع الزرع يدخل مرحلة من النمو |
Jasmine! Komşular taşınıyorlar. Galiba sonunda depremlerden sıkıldılar. | Open Subtitles | الجيران ينتقلون من هنا اخيرا تعبوا من كل هذه الزلالزل |
Ya da bu yalana devam edersin ve aile cezai tazminatla jet satın alıp "Park Avenue" ye taşınır. | Open Subtitles | أو تصر على هذه الكذبة و تحصل العائلة على تعويضات جزاءية "و يشترون طائرة و ينتقلون لجادة "بارك |
Annemlerin eşyalı bir yere taşınması ne kadar harika öyle değil mi? | Open Subtitles | ياله من امر رائع والدي ينتقلون الى مكان اخر |
Çünkü yüksek gelirli çocuklar olaya karışırsa aileleri onları özel okula gönderir ya da o mahalleden taşınırlar. | TED | لأنه إذا وقع ضرر للأطفال مرتفعي الدخل، سيرسلهم آبائوهم إلي المدارس الخاصة أو ينتقلون من الحي. |
Birdenbire insanlar kasabalardan şehirlere taşınmaya başladılar. | TED | وفجأة وجد الناس أنفسهم ينتقلون من القرى الصغيرة إلى المدن |
Oraya ilk Taşınan insanları işe alacak şirketleri çekmemiz gerekecek. | TED | ستحتاج لاجتذاب الشركات ، الذين يوظفون الناس الذين ينتقلون الى هناك أولا. |
Onları eğitmek için üç sene harcıyorum, son sınıfa geldiklerinde, rakip okullara transfer oluyorlar. | Open Subtitles | يمضون ثلاث سنوات يكبرون فيها وفي السنة النهائية ينتقلون الي مدرسة منافسة |
Soruna neden olduktan sonra, nakli istendiğinde, herhangi bir okul onları kabul ettiğinde transfer edilir. | Open Subtitles | بعد إحداث المشاكل ، عندما يطلب التحويل إنهم ينتقلون عندما تَقبل بهم أي مدرسة |
Onları tüketip sıradakine geçiyorlar. | Open Subtitles | يستنزفونها وبعد ذلك ينتقلون للعالم التالي |
Yeni bir gemiye geçiyorlar. San Pablo. | Open Subtitles | ينتقلون لسفينة جديدة الـ سان بابلو |
Yüksek eğitimli yirmili yaşlardakiler her bölgeden Oklahoma şehrine taşınıyorlar daha da uzaklardan, California'dan. | TED | إن الشباب المتعلمون في العشرينات من عمرهم ينتقلون إلى مدينة أوكلاهوما من جميع أنحاء المنطقة وبالفعل، حتى من المناطق البعيدة، من كاليفورنيا. |
Diğer taraftan öğrencileri kolejlere "gidiyorlar, şehirlere taşınıyorlar," - ...harika şeyler yapıyorlar" ve bir sürü para kazanıyorlar. | Open Subtitles | بينما تلاميذه ينتقلون إلى جامعات جيدة و إلى مدن كبيرة و يقومون ... بأمور عظيمة |
Komşular da taşınır, değil mi? | Open Subtitles | والجيران ينتقلون, أليس كذلك؟ |
Akrabaların birbirine taşınması yok. | Open Subtitles | ولا أقرباء ينتقلون إلى أقربائهم |
Onların buraya taşınması için sizi ben zorladım. | Open Subtitles | وجعلتك تدعهم ينتقلون هنا |
Bedenleri küçülür. Daha küçük bir yere taşınırlar. | Open Subtitles | أجسامهم تصغر، ينتقلون إلى منازل أصغر |
Yani, Costa del Sol'a mı taşınırlar? | Open Subtitles | ماذا؟ هل ينتقلون إلى "كوستا ديل سول"؟ |
şehirlere göçen insan sayımız arttıkça, doğa da, arkamda gördüğünüz gibi, olağanüstü manzaralara dönüşmeye artarak devam edecektir. Bu, Brezilya, Mata Grosso'daki bizi besleyen soya fasülyesi arazileri. | TED | و لأن الكثيرين منا ينتقلون إلى المدن جزء كبير من عالم الطبيعة تغير إلى مناظر طبيعية غريبة كالذي خلفي إنها حقول فول الصويا في ماتو غروسو في البرازيل حتى يطعموننا |
Ben mahallemize yeni Taşınan kişilere gidip, bakarım ve onlara Clybourne Park'da yapılan işler hakkında bilgi veririm. | Open Subtitles | وأتجول لألتقي بالجيران الجدد الذين ينتقلون إلى الحي ونطلعهم على حقائق كيفية قيامنا بالأمور في كليبورن بارك |
Belki, otomasyon nedeniyle, şehirlerde yerlerinden edilen endüstriyel işçilerin bazıları burada hoş bir alternatif iş bulacaklar ve onlar da taşınacaklar. | TED | ربما بعض عمال الصناعة من المدن فصلوا بسبب الميكنة الآلية سوف يجدون وظيفة بديلة لطيفة هنا، وسوف ينتقلون أيضا. |
Bulaşıcı hastalıklardan ellisi, insan dışkısıyla taşınıyor. | TED | إن خمسين نوع من الأمراض المعدية ينتقلون عبر قاذورات الإنسان. |