Bu işe yaramazsa , biz hala Rusları uyarmak lazım. , Uh, konsolosluk ziyaret bizim eski arkadaşı ödemek zamanı gibi geliyor. | Open Subtitles | إن لم ينجح ذلك, فلا زال يجبُ علينا إنذار الروسِ بما هو قادم يبدو أنَّه الوقتُ المناسب لزيارة صديقنا القديم في القنصلية |
Tek yapmam gereken onlardan birini kesmek, sonra da onların yarasını sarmak.. Eğer Bu işe yaramazsa, daha farklı şeyler yapmak içinde hazırlıklı olmalısın.. Benimle kafa buluyorsun.. | Open Subtitles | كل ما احتاج اليه ان اسلك احدها والف الجرح بقماش ان لم ينجح ذلك ، عليك ان تكوني مستعدة |
Demek istediğim, ayrılmam konusunda beni suçlu hissettirmeye çalışıyosun, ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | أنـا أقول أنـك تحـاولين إشعـاري بالذنب بسبب مغـادرتـي و لـن ينجح ذلك |
Ama işe yaramazsa yaşlı ve çirkin bir kadın hizmetli olacaksın. | Open Subtitles | لكن إن لم ينجح ذلك ستكون كامرأة كبيرة بالسن قبيحة جداً |
Tellerin altından geçmeye çalıştık, işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولنا الفِرار من تحت السّياج، وَ لم ينجح ذلك |
Aslında işinizin doğasını düşünürsek Bu işe yaramayabilir. | Open Subtitles | لا بالواقع قد لا ينجح ذلك نظرا للطبيعة المقززة لعملكم |
Umarım Bu işe yarar ve çocukta ikinci şansına kavuşur. | Open Subtitles | أتمنى أن ينجح ذلك وأن يحصل هذا الفتى على فرصة أخرى |
Kusura bakmayın ama Bu işe yaramazsa, B planı nedir? | Open Subtitles | مع كل احترامي، إن لم ينجح ذلك ما هي الخطة البديلة؟ |
Kendimi suçlu hissetmemi istiyorsun. Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | تريدني أن أحسّ بالذنب، لن ينجح ذلك |
Bu işe yarayabilir ya da uzay-zaman devamlılığında bir delik oluşturur sadece bizi öldürmez aynı zamanda tüm Güneş sistemini yok eder! | Open Subtitles | قد ينجح ذلك أو يسبب فجوة في تسلسل الفضاء الزماني ولن يقتلنا ذلك فحسب بل سيدمّر النظام الشمسي بأكمله! |
Bu işe yaramazsa kalabalık onları parçalara ayırır. Dışarı. | Open Subtitles | إن لم ينجح ذلك سيمزقهما الغوغاء لأشلاء |
Gittikçe cesur olacak, izini kapatmaya çalışacak ve işe yaramazsa, olabildiğince insanı öldürecek. | Open Subtitles | سيستمر بالتجرأ ليغطي آثاره و ان لم ينجح ذلك سيموت في تبادل نار |
Bir şehir veya bölge seviyesinde de işe yarayabilir. Biz, yaklaşık bir ay boyunca vaka sayılarının artıp artmadığını görmek için denenmesini öneriyoruz. | TED | كما يُمكن أن ينجح ذلك على مستوى مدينة أو منطقة كاملة، كما ننصح بتجريبه لفترة شهر مثلاً، ومراقبة الحالات إن ازدادت أم لا. |
İşe yaramaz. Deniz kanallarını alıyorlardır. | Open Subtitles | لن ينجح ذلك حضرة الكولونيل سيراقبون قنوات البحرية |
Öyleyse hemen işe yarar bir senaryo üzerinde çalışmaya başlasak iyi olacak. | Open Subtitles | حسنأ، من الأفضل علينا أن نبدأ بالخطة أليس كذلك يا جنرال؟ ويجب عليهم أن يكونوا جيدين ، ويجب أن ينجح ذلك |
Geçmişimiz boyunca, bir kez bile işe yaramadı. | Open Subtitles | لم ينجح ذلك ابدا ولا مرة واحدة في تاريخنا |
Babamın, annemin hastalığıyla başa çıkmak için verdiği mücadeleyi izledim sonra ben de deli doktoru oldum ki ikisine de yardım edebileyim. Ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لذا أصبحتُ طبيباً نفسياً لأحاول مساعدتهما، ولم ينجح ذلك. |
Bu halt niye işe yaramadı biliyor musun göt herif? | Open Subtitles | هل تريد أن تعلم لماذا لم ينجح ذلك الهراء أيها الوغد؟ |
- Sen işini kendi işine yarayacak şekilde yapıyorsun Nick. | Open Subtitles | و ينجح ذلك أنت تقوم بعملك بالطريقة التي تخدمك، (نيك) |