Hayatta kalanlar zamanlarını oradan oraya gezerek geçirirler. | Open Subtitles | أولئك الذين ينجون يقضون معظم أوقاتهم بالترحال |
Sadece Hayatta kalanlar Klan'a tekrar kabul edilirlerdi.. | Open Subtitles | فقط الذين ينجون بحياتهم مسموح لهم بالالتحاق بالعشيرة |
Yaptıklarının ne kadarı yanlarına kalır görmek için. Bu yüzden bir süreliğine hayır de. | Open Subtitles | ليرون ماذا يستطيعون أن ينجون بفعلته لذا قل "لا" لفترة |
Armageddon'dan kurtulan bu insanların kıskançlığı. | Open Subtitles | الغيرة من أولئك البشر الذين ينجون من يوم القيامة |
Çoğu gidiyor, çok az kişi kurtuluyor. | Open Subtitles | العديد يخوضون الأمر ولا ينجون. |
zayıflar, yaşlılar Hayatta kalamaz, ölümler de onların amaçlarından birisidir. | Open Subtitles | الضعفاء والمسنون لا ينجون والذى أعتقد أنه جزء من الغرض |
Bunu sana onlar yaptı ve yanlarına kâr kalmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | هم من فعلوا ذها بك، وأنتِ ستتركينهم ينجون بفعلتهم. |
Bazıları ölür, kalanlar delirir. | Open Subtitles | البعضُ لا ينجون , و آخرون ينقادون للجنون |
Hayatta kalanlar laneti de beraberlerinde taşır. | Open Subtitles | وأولئك الذين ينجون سيحملون اللعنة معهم... وأولئك الذين ينجون سيحملون اللعنة معهم... |
Nihayetinde genellikle Hayatta kalanlar benim gibi adamlardır. | Open Subtitles | في النهاية الرجال مثلي ينجون غالبا |
İnsan Hayatta kalır. | Open Subtitles | يثابرون. ينجون. |
Son Durak. Buraya varanlar Hayatta kalır. | Open Subtitles | "هنا (تيرمنيس)، ومن يصلونها ينجون" |
Son Durak. Buraya varanlar Hayatta kalır. | Open Subtitles | "هنا (تيرمنيس)، ومن يصلونها ينجون" |
Pek çoğumuz ölecek ve kurtulan çok az kimse Somali gibi bir dünyada yaşayacak. | Open Subtitles | ... والقليل منا , من الذين ينجون , سوف يعيش في عالم مثل الصومال |
Nükleer bir katliamdan kurtulan 8 kişi hakkında. | Open Subtitles | ثمانية أشخاص ينجون من محرقة نووية |
Ön camdan fırlayıp da kurtulan çok insan gördüm, Ziva. | Open Subtitles | رأيت عده أشخاص ينجون من إختبار مذاق زجاج السيارات يا (زيفا) |
O'Malley, bu istatistik, buna göre, bu ameliyatı olan insanların %50'si kurtuluyor. | Open Subtitles | . . (أومايلي) , هذه احصائيات مما يعني أن هناك 50 بالمئة من الأشخاص الذين يخضعون لهذه الجراحة ينجون منها |
Yaptığım şey sayesinde çoğu kurtuluyor! | Open Subtitles | ما أفعله، معظمهم ينجون! |
Çok kan kaybettiniz. Çoğu insan o noktadan sonra Hayatta kalamaz. | Open Subtitles | لقد خسرت الكثير من الدم معـظم الأشخاص لا ينجون من هـَذا |
Yakında insanların çoğu enfekte olacak, ya mahvolacaklar ya da bağışıklıklarını güçlendirerek Hayatta kalacaklar. | TED | سرعان ما أصيب معظم الناس وإما يموتون أو ينجون عبر تعزيز استجابات نظامهم المناعي. |
Bazen kötülerin yaptıklarının yanına kar kalmasına izin vermek yaptıklarından paçayı sıyırmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | تنخر بكل ما تبقى من ضميركِ أحيانًا يكون من الأفضل ترك الأشرار ينجون بفعلتهم |